Görenleri hayrete düşüren bir gelişme yaşandı - hem de tam da beklenmedik yerlerden. Yunanistan ve İsrail'in önde gelen gazeteleri, Türkiye'nin yerli imzası Altay tankının seri üretime geçişini manşetlerine taşıdı. Sanki bir deprem etkisi yaratmış gibi, yankıları sınırları aştı.
Yunan basınındaki yorumlar oldukça ilginçti. "Türkiye artık süper güçler arasında" diye yazmışlardı mesela - bu kadar net, bu kadar vurgulu. İsrail tarafında ise durum daha farklıydı; analizler derinlemesine ve hayli düşündürücüydü. Savunma sanayindeki bu sıçramanın bölgedeki dengeyi nasıl etkileyeceğini tartışıyorlardı.
Savunma Sanayinde Dev Adım
Altay tankı meselesi sıradan bir silah üretimi değil aslında. Türkiye'nin teknoloji ve savunma alanındaki kabuk değişiminin somut bir göstergesi. Yıllardır üzerinde çalışılan bu proje nihayet meyvelerini vermeye başlıyor - ki bu hiç de küçümsenecek bir başarı değil.
Düşünsenize, daha dün gibi hatırlıyorum da yerli savunma sanayi denince akla sadece basit teçhizatlar gelirdi. Şimdi ise dünya çapında ses getiren sistemlerden bahsediyoruz. Değişim gerçekten çarpıcı.
Uluslararası Basının Gözü Türkiye'de
Yabancı medyanın bu ilgisi boşuna değil elbette. Altay tankının teknik özellikleri ve kapasitesi, rakiplerine ciddi anlamda korku salıyor. Zırh kalitesinden ateş gücüne, hareket kabiliyetinden elektronik sistemlerine kadar her detay titizlikle düşünülmüş.
İsrail'in savunma uzmanları özellikle bir noktanın altını çiziyor: Türkiye artık sadece alıcı değil, aynı zamanda üretici konumunda. Bu durum bölgedeki güç dengelerini kökten değiştirebilecek nitelikte.
Yunan medyası ise - itiraf etmeliyim ki - biraz tedirgin görünüyor. Komşularındaki bu teknolojik sıçramayı izlemek onları endişelendiriyor olmalı. Yazılanlardan, Türkiye'nin savunma alanındaki bu yükselişinin artık görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor.
Gelecek Ne Getirecek?
Peki ya bundan sonrası? Altay tankının envantere girmesi sadece bir başlangıç aslında. Arkası gelecek yeni projeler, daha gelişmiş sistemler Türkiye'yi bambaşka bir konuma taşıyacak.
Savunma sanayindeki bu dönüşüm sadece askeri anlamda değil, ekonomik olarak da ülkeye katkı sağlıyor. Yerli üretim demek dışa bağımlılığın azalması, yeni istihdam alanları ve teknoloji transferi demek.
Son tahlilde şunu söyleyebilirim: Altay tankı sadece bir silah sistemi değil, Türkiye'nin teknolojik kapasitesinin ve uluslararası prestijinin simgesi haline geldi. Yabancı basının bu kadar ilgi göstermesi de bunun en açık kanıtı.