Hani derler ya, "iki işi bir arada yürütmek" diye... İşte tam da öyle bir gelişme! Türkiye'de artık asker ve polis memurları, sadece güvenlikle sınırlı kalmayacak. Can kurtarmak için de sahaya inecekler.
Resmi Gazete'de yayımlanan karar adeta bir bomba etkisi yarattı. Buna göre, silahlı kuvvetler ve emniyet teşkilatı mensupları, acil tıbbi müdahale gerektiren durumlarda ilk müdahaleyi yapabilecek. Yani artık sadece suçluları değil, hayatları da kurtaracaklar.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Şöyle düşünün: Bir trafik kazası anında olay yerine ilk ulaşan ekip polis oluyor. İşte o andan itibaren, yaralılara profesyonelce müdahale edebilecekler. Ambulans gelene kadar geçen o kritik dakikalarda, hayat kurtarıcı müdahalelerde bulunabilecekler.
Aslında bu fikir yeni değil. Uzun süredir konuşuluyordu ama şimdi resmiyet kazandı. Yetkililer, "Zaten birçok operasyonda ilk müdahaleyi yapıyorlardı, şimdi bunun önü açıldı" diyor.
Eğitim Şart!
Tabii bu yetki beraberinde ciddi sorumluluk da getiriyor. Personelin acil tıbbi müdahale konusunda eğitim alması şart koşulmuş. Öyle her önüne gelen, "ben askerim" deyip müdahale edemeyecek.
- İlk yardım sertifikası zorunlu
- Düzenli tazeleme eğitimleri
- Uygulama pratiği şart
Bir sağlık çalışanı gibi düşünmeyin ama - onlar zaten temel yaşam desteği konusunda uzmanlaşacaklar. Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR), kanama kontrolü, temel yaşam desteği gibi hayati müdahaleler artık cephedeki askerin veya sokaktaki polisin de işi olacak.
Neden Şimdi?
Aslında cevap çok basit: Zaman hayat demek! Özellikle terör operasyonları veya doğal afetlerde, ilk müdahalenin önemi tartışılmaz. Ambulansın ulaşamadığı noktalarda, güvenlik güçleri artık çok daha etkin rol oynayabilecek.
Bir düşünsenize - dağda, bayırda, operasyon alanında yaralanan bir asker arkadaşına, diğer askerler hemen müdahale edebilecek. Ya da bir patlama sonrası olay yerindeki polisler, yaralılara ilk müdahaleyi yapabilecek.
Bu karar sadece kağıt üzerinde kalmayacak gibi görünüyor. Zaten birçok birimde eğitimler başlamış durumda. "Can kurtarmak için her saniye değerli" mantığıyla hareket eden yetkililer, uygulamanın en kısa sürede hayata geçmesini planlıyor.
Sonuç olarak, bu hamle Türkiye'nin acil müdahale kapasitesine önemli bir katkı sağlayacak. Güvenlik güçlerimiz artık sadece güvenliğimizden değil, sağlığımızdan da sorumlu olacak. Ve kim bilir, belki de bu karar sayesinde yüzlerce hayat kurtulacak.
