
Düşünün bir kere: Silahlı kuvvetlerimizde artık her şey eskisi gibi değil. Öyle sessiz sedasız, kimseye hissettirmeden devrim niteliğinde bir değişiklik yapıldı ki... Eh, belki devrim demek biraz abartı olur ama en azından küçük çaplı bir deprem diyebiliriz.
Şimdi, şu meşhur İç Hizmet Kanunu'nda yapılan değişiklikle askerler -dikkat buyurun- üstlerini eleştirebilecek. Evet, yanlış duymadınız! Askerî disiplinin sacayağı sayılan "emre itaat" kavramına yepyeni bir boyut geliyor.
Peki Nasıl Olacak Bu İş?
Gelin şu maddeyi bir inceleyelim: "Astlar; görevin yerine getirilmesinde, amirlerini uyarma ve görevle ilgili olmak kaydıyla tenkit etme hakkına sahiptir." Yani, anlayacağınız, artık körü körüne itaat dönemi sona eriyor. Tabii bu, her askerin istediği komutanı istediği gibi eleştirebileceği anlamına gelmiyor - aman ha!
İşin püf noktası şu: Eleştiri mutlaka görevle ilgili olmak zorunda. Yani "Komutanım, saçınızı beğenmedim" demek yok. Ama "Komutanım, bu tatbikat planında şu eksik var" demek serbest. Aradaki farkı anladınız mı?
Disiplin Mi, Demokrasi Mi?
Aslında bu değişiklik, askerî disiplinle demokratik haklar arasında ince bir çizgi çekiyor. Kimileri "Orduya siyaset girdi" diyecek, kimileri de "Nihayet modern bir orduya doğru adım atıyoruz" diye sevinecek. Doğrusu, ben ikinci gruptayım. Çünkü artık askerlerimiz sadece emir alan değil, düşünen ve fikir üreten bireyler olacak.
Şöyle düşünün: Bir er, bir çavuş veya bir subay, gördüğü bir eksiği, bir aksaklığı rahatlıkla ifade edebilecek. Üstelik bunun için herhangi bir ceza almayacak. Hatta belki de takdir görecek. Ne kadar güzel değil mi?
Eski Köye Yeni Adet
Tabii bu yeni düzenleme bazılarına göre "eski köye yeni adet getirmek" gibi. Askerlik denen kurum yüzyıllardır hiyerarşi ve itaat üzerine kurulu. Şimdi bunun içine eleştiri katmak... Vay canına! Gerçekten cesur bir adım.
Peki ya komutanlar? Onlar ne diyor bu işe? Doğrusu merak ediyorum. Bir komutan, astından gelecek eleştirilere nasıl tepki verecek? İşte asıl sınav şimdi başlıyor. Kim bilir, belki de en çok komutanların öğreneceği çok şey vardır bu süreçte.
Sonuç olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu adımı gerçekten takdire şayan. Demokrasi sadece sivil hayatta değil, askerî hayatta da kendine yer buluyor. Umarım bu değişiklik ordumuzun daha da güçlenmesine katkı sağlar. Ne dersiniz?