Avrupalıların %69'u Rusya'ya Karşı Askeri Güçlerinin Yetersiz Olduğunu Düşünüyor
Avrupa'da Rusya'ya Karşı Güven Krizi: %69 Yetersiz Diyor

Avrupa genelinde yapılan kapsamlı bir kamuoyu araştırması, kıta halklarının Rusya'ya karşı olası bir askeri çatışmada kendi ordularına duyduğu güvenin ciddi ölçüde zayıf olduğunu ortaya koydu. Ankete katılan Avrupalıların yüzde 69'u, ülkelerinin böyle bir senaryoda yeterli savunma gücüne sahip olmadığı görüşünü paylaşıyor.

Araştırmanın Detayları ve Çarpıcı Sonuçlar

Kamuoyu yoklama şirketi Cluster17 tarafından gerçekleştirilen çalışma, 9 farklı Avrupa Birliği ülkesinden toplam 9 bin 500'ü aşkın kişinin katılımıyla tamamlandı. Euronews'un aktardığı araştırma verileri, Ukrayna-Rusya savaşının ardından Avrupa'daki güvenlik algısının giderek daha endişe merkezli bir hal aldığını gözler önüne serdi. Katılımcıların büyük çoğunluğu, mevcut askeri kapasitenin olası bir Rus saldırısını karşılamakta yetersiz kalacağı konusunda hemfikir.

Ülke Bazında Güven Dağılımı: Fransa Lider Ama...

Ülkeler bazında yapılan değerlendirmede, ordusuna en yüksek güven duyulan ülkenin Fransa olduğu görüldü. Ancak bu liderlik bile iç açıcı bir tablo çizmiyor. Zira Fransa'da ankete katılanların sadece yüzde 44'ü ülkelerinin Rusya'ya karşı askeri açıdan yeterli olduğunu ifade etti.

Güvenin en düşük seviyelerde ölçüldüğü ülkeler ise şöyle sıralandı:

  • Belçika
  • İtalya
  • Portekiz

Bu ülkelerdeki katılımcıların yüzde 85 ila yüzde 87'si, ordularının Rusya'ya karşı koyamayacağı yönünde görüş bildirdi.

Gelecek Kaygısı ve Güvensizliğin Nedenleri

Araştırma, Avrupa kamuoyunda yalnızca askeri kapasiteye ilişkin değil, genel güvenlik ortamına dair de derin bir kaygı bulunduğunu gösterdi. Katılımcıların yaklaşık yarısı, gelecek yıllarda Rusya ile doğrudan bir çatışma ihtimalini "yüksek" veya "çok yüksek" olarak değerlendirdi.

Bu yaygın güvensizlik algısının arkasında birkaç temel faktörün yattığı düşünülüyor:

Son yıllarda artan savunma bütçelerine rağmen orduların modernizasyon süreçlerinin yavaş ilerlemesi, kritik mühimmat stoklarındaki yetersizlikler ve NATO'nun dışında kalınabilecek senaryolara ilişkin belirsizlikler başlıca endişe kaynakları olarak öne çıkıyor.

Ayrıca, Avrupa'nın onlarca yıl boyunca savunma konusunda büyük ölçüde ABD'ye bağımlı bir güvenlik mimarisi inşa etmiş olmasının da kamuoyundaki bu kırılgan algıyı beslediği değerlendiriliyor. Bu durum, kıtanın stratejik özerkliği konusundaki tartışmaları da beraberinde getiriyor.