
İstanbul'da adeta bir kabus gibi çöken sisin ardında, devletimizin demir yumruğu bir kez daha yumruklarını sıktı. FETÖ'nün sözde 'imamlarının' denizlerdeki karanlık yapılanmasına karşı başlatılan operasyon, derin suları karıştırdı.
TSİK savcılarının titizlikle yürüttüğü soruşturma, Deniz Kuvvetleri içindeki şüpheli irtibatları tek tek deşifre etti. İnanmakta zorlanırsınız belki ama, üniformaların ardına saklanmış bu hain ağ, yıllardır varlığını sürdürmeye çalışıyormuş.
10 Asker İçin Gözaltı Emri
Ortalık tam bir hareketlilik! İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın çıkardığı gözaltı kararlarıyla, 10 asker personel hakkında operasyon başlatıldı. Şüphelilerin, FETÖ'nün deniz kuvvetleri yapılanması içinde aktif rol aldıkları iddia ediliyor.
Savcılık makamı, dijital iletişim verileri ve finansal izler üzerinden yürüttüğü analizlerde, bu personelin örgütle bağlantılarını somut delillerle ortaya koymuş. İşin ilginç yanı, bu bağlantıların ne kadar sistematik ve örtülü bir şekilde yürütüldüğü.
Operasyonun Perde Arkası
TSİK savcıları, neredeyse bir dedektif romanını andıran bir çalışmayla, şüphelilerin örgütle olan irtibatlarını tek tek deşifre etti. Dijital iletişim kanalları, şifreli mesajlaşmalar ve örtülü buluşmalar... Tüm bu karanlık iletişim ağı, savcılığın titiz çalışmasıyla gün yüzüne çıkarıldı.
Operasyon kapsamında gözaltına alınacak personelin, farklı birimlerde görev yapan subay ve astsubaylardan oluştuğu öğrenildi. İstanbul merkezli yürütülen operasyona, Türkiye'nin çeşitli illerindeki kolluk kuvvetleri destek veriyor.
Peki ya sonrası? Gözaltına alınan şüpheliler, savcılık ifadelerinin ardından adli makamlara sevk edilecek. Sürecin, yargının bağımsız ellerinde şeffaf bir şekilde ilerleyeceğini söylemeye gerek yok sanırım.
Bu operasyon, devletimizin FETÖ ile mücadelede kararlılığının bir göstergesi olarak kayıtlara geçti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, bu tür yapılanmalara karşı sıfır tolerans politikasıyla hareket etmeye devam edeceğini bir kez daha gösterdi.