Gazze'de Görevli Subayın Oğlunun Nikahına Duygu Dolu Telefon Bağlantısı
Gazze'deki Subay Oğlunun Nikahına Telefonla Katıldı

Hayatta bazı anlar vardır, kelimelerle anlatılması güç. İşte tam da böyle bir andı Gazze'deki Türk askerinin yaşadığı. Oğlunun nikah törenine binlerce kilometre uzaktan, sadece bir telefon hattıyla bağlanmak... Nasıl bir duygu yoğunluğu yaşanır ki?

Gazze'deki insani yardım operasyonunda görev yapan bir Türk subayı, belki de hayatının en önemli günlerinden birinde oğlunun yanında olamadı. Ama teknoloji sayesinde yüreği oradaydı işte. Telefonun diğer ucundan gelen 'Evet' sesi, hem bir babanın hem de bir askerin yüreğinde farklı duygular uyandırdı.

Vatan Görevi ve Aile Sorumluluğu Arasında

Askerlik mesleği zaten fedakarlık üzerine kurulu ama bu seferki farklıydı. Bir yanda Filistinli kardeşlerimize yardım ulaştırma görevi, diğer yanda hayatının en güzel gününü yaşayan oğlu. Hangisi daha önemli sorusunun cevabı yok aslında. İkisi de kutsal, ikisi de vazgeçilmez.

Nikah salonundaki kalabalık, telefonu sessizce dinlerken, Gazze'deki baba subayın sesi titriyordu. "Oğlum, seni çok seviyorum" cümlesi belki binlerce kez kurulmuştu hayatları boyunca ama o anki söylenişi çok başkaydı. Sanki tüm sevgi, tüm özlem, tüm gurur o birkaç kelimede saklıydı.

Teknoloji ve Duyguların Buluşması

Modern çağın getirdiği bu iletişim imkanları olmasaydı, belki de bu hikaye hiç yaşanmayacaktı. Ama şunu unutmamak lazım - teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bir babanın çocuğunun mutluluğunu uzaktan izlemesi kolay değil. Telefon ekranından yansıyan mutluluk görüntüleri, yüreğinde hem burukluk hem de tarifsiz bir gurur yaşatıyor insana.

Nikah şahitleri arasında yer alan diğer askerlerin gözlerindeki duygu seli ise görülmeye değerdi. Onlar da biliyorlardı ki, askerlik sadece sınırlarda nöbet tutmak değildi. Bazen binlerce kilometre öteden sevdiklerine hasretle bakmaktı.

İnsanlık İçin Çalışanların Öyküsü

Bu hikaye aslında sadece bir baba ve oğulun öyküsü değil. Tüm dünyada görevleri uğruna sevdiklerinden uzak kalanların, fedakarlık yapanların hikayesi. Gazze'deki Türk askerleri sadece askeri değil, insani bir görev de üstlenmiş durumda. Ve işte bu hikaye, o görevin ne denli zorlu olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Düğün alayı dağılırken, telefonun diğer ucundaki ses hala kulaklardaydı. "Görevim bitince ilk işim sana sarılmak olacak oğlum" sözü ise adeta havada asılı kalmıştı. Belki de en güzel söz buydu - hem bir söz hem de bir vaatti.

Bu tür anlar bize şunu hatırlatıyor: Hayat devam ediyor. Savaşlar, çatışmalar, siyasi gerilimler sürerken bile insanlar evleniyor, çocuklar doğuyor, hayat kendi ritmini buluyor. Ve bazen bir telefon görüşmesi, tüm mesafeleri anlamsız kılıveriyor.