Gazze meselesi Türkiye'nin gündeminde sıcaklığını korurken, akıllardaki o kritik soruya yanıt gelmeye başladı: Mehmetçik Gazze'ye ne zaman, hangi koşullarda gidecek? Görünüşe göre bu hassas operasyon için iki temel şart masada duruyor.
Aslında durum sandığımızdan daha karmaşık. Uluslararası diplomasinin ince ayarı gerektiren bu süreçte, Türkiye'nin adımları bir satranç oyununu andırıyor. Ve evet, hamleler düşünülerek atılıyor.
İşte O Kritik İki Koşul
Birinci şart: Uluslararası meşruiyet. Yani BM çatısı altında alınmış açık bir karar. Türkiye'nin tek başına hareket etmek gibi bir niyeti yok - ki zaten olmamalı da. Bölgedeki dengeleri altüst edebilecek bir hamleden özenle kaçınılıyor.
İkincisi ise bölge ülkeleriyle mutabakat. Mısır başta olmak üzere komşuların onayı olmadan bu iş yürümez. Coğrafyayı bilenler bilir - Ortadoğu'da yalnız hareket etmek neredeyse imkansızdır.
Peki Ya Zamanlama?
İşte burası ilginç. Görünen o ki acele edilmiyor. "Koşullar olgunlaşmadan atılan adım, yarardan çok zarar getirir" düşüncesi hakim. Zamanlama her şey - tıpkı bir dalgıcın suya atlamadan önce akıntıyı hesap etmesi gibi.
Askeri uzmanların dediğine göre, hazırlık kısmı zaten tamam. Mehmetçik her an göreve hazır durumda. Ama siyasi ve diplomatik zeminin de hazır olması şart. Yoksa işler sarpa sarabilir.
Diplomasi Masasında Neler Oluyor?
Dışişleri kanadı hummalı bir çalışma içinde. Görüşmeler, temaslar, zirveler... Tüm bu diplomatik trafik aslında tek bir amaca hizmet ediyor: Türk askerinin Gazze'deki varlığını meşru kılmak.
Bir de şu var tabii - bölgedeki güç dengeleri. Kimin ne yaptığı, kimin ne dediği, kimin arkadan ne oynadığı... Hepsi dikkatle izleniyor. Çünkü bu coğrafyada görünen ile gerçek her zaman aynı değil maalesef.
Son dakika gelişmeleri işaret ediyor ki, Türkiye bu konuda oldukça ciddi. Ama aynı zamanda temkinli. "Koşullar uygun olmadan asker göndermek intihardır" diyenler de var tabii ki.
Halk Ne Diyor?
Sokaktaki vatandaşın tepkisi karışık. Bir yanda "kardeşlerimize yardım etmeliyiz" diyenler, diğer yanda "daha fazla batağa saplanmayalım" diyenler... Herkesin kendince haklı gerekçeleri var aslında.
Ancak şu kesin: Türk milletinin Filistin halkına olan desteği tartışılmaz. Yardım konvoyları, diplomatik girişimler, insani destekler... Hepsi bu desteğin somut göstergeleri.
Peki sonuç? Görünen o ki Mehmetçik Gazze yolculuğuna çıkacak. Ama bunun için doğru zamanı beklemekte fayda var. Çünkü bu tür operasyonlarda erken davranmak kadar, geç kalmak da tehlikeli olabilir.
Kısacası, her şey planlandığı gibi giderse - ki öyle görünüyor - Türk bayrağı Gazze semalarında dalgalanacak. Ama önce o iki kritik şartın yerine gelmesi gerekiyor. Gerisi... Well, zaman gösterecek.