
Bazen hayat, en beklenmedik anlarda acımasız darbeler indiriyor insana. Türk havacılık sanayisinin gururu HÜRJET projesinin başmühendisi Muharrem Can, aynı zamanda AKUT'un fedakar gönüllülerinden biriydi. Ne yazık ki, bu cesur ruh artık aramızda değil.
Şimdi sizi biraz düşündürecek bir soru: Kaç kişi hem ülkenin savunma sanayisine katkı sağlayıp hem de gönüllü olarak can kurtarıyor? Muharrem Can, işte bu nadir insanlardan biriydi.
Bir Mühendis, Bir Kahraman
Savunma sanayimizin gözbebeği HÜRJET'in geliştirilmesinde kilit rol oynayan Can, teknik dehasıyla herkesi kendine hayran bırakıyordu. Ama onun hikayesi sadece mühendislikle sınırlı değildi - hayatını başkalarına yardım etmeye adamıştı.
AKUT'taki gönüllülük çalışmaları sırasında şehit düşen bu değerli insan, geride hem teknik alanda hem de insani yardım konusunda örnek alınacak bir miras bıraktı.
Çift Taraflı Bir Mücadele
Muharrem Can'ın hayatı adeta iki paralel evrenden oluşuyordu:
- Gündüzleri milli muharip uçağımızın tasarımı için kafa yoruyordu
- Geceleri ve hafta sonları ise AKUT'ta gönüllü olarak can kurtarıyordu
Bu kadar yoğun tempoya nasıl dayandığını soranlara verdiği cevap ise oldukça manidardı: "İnsan, sevdiği işi yapınca yorulmaz ki..."
Arkadaşları Anlatıyor
Muharrem'in yakın arkadaşlarından biri, onun için "tipik bir mühendis değildi" diyor. "O, rakamlardan ve formüllerden ibaret bir insan değildi. Yüreği vardı, çok büyük bir yüreği..."
Bir diğer meslektaşı ise şöyle anlatıyor: "HÜRJET projesindeki odasında AKUT rozeti asılıydı hep. 'Hangisi daha önemli?' diye sorduğumda ise 'İkisi de vatan hizmeti' demişti."
Geride Kalanlar
Muharrem Can'ın şehadeti, hem savunma sanayimizde hem de arama kurtarma camiasında büyük bir boşluk bıraktı. Ancak onun azmi ve çalışkanlığı, geride kalanlara ilham vermeye devam ediyor.
Şimdi HÜRJET'in her test uçuşunda, AKUT'un her operasyonunda, bu cesur ruhun anısı yaşatılıyor. Çünkü bazı insanlar ölmez - sadece başka bir boyutta yaşamaya devam ederler.