Bazen bir isim, bir tabela, bir bina... Bunlar sadece fiziksel şeyler değildir aslında. İçine öyle anlamlar yüklenir ki, bir milletin hafızası haline geliverirler. İşte Kastamonu'nun Daday ilçesinde de böyle dokunaklı bir vefa hikâyesi yaşanıyor şu günlerde.
Daday'ın Çömlekçiler ve Hacıyusuf köylerinden vatan aşkıyla yola çıkıp bir daha dönemeyen iki yiğit... Piyade Uzman Çavuş Yunus Emre Aydemir ve Piyade Er Kadir Çakır. İsimleri artık doğup büyüdükleri topraklarda, çocukların cıvıl cıvıl sesleriyle yankılanacak.
Bir Karar, Binlerce Duygu
Kastamonu Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü öyle bir karar aldı ki, bu karar belki de kâğıt üzerinde küçük görünebilir ama yüreklerde koskocaman bir yer edindi. Hacıyusuf Köyü İlkokulunun artık iki yeni, ve sonsuza dek kalacak bir ismi var: Şehit Yunus Emre Aydemir ve Şehit Kadir Çakır İlkokulu.
Düşünsenize, o okulun bahçesinde koşuşturan minikler, her sabah o isimleri okuyacaklar. Belki henüz tam anlamıyla kavrayamayacaklar şehitliğin derin manasını ama o isimler onların zihinlerine, kalplerine işleyecek. Bu, bir milletin borcunu ödeme biçimi işte. Sessiz, derinden, ama asla unutmayarak.
Acıyı Hüzünlü Bir Gurura Dönüştüren An
Kararın resmiyet kazanmasıyla birlikte köydeki atmosferi tahmin etmek zor değil. Bir yanda taze bir acı, diğer yanda isminin bir eğitim yuvasında yaşatılmasının verdiği tarifsiz bir gurur. Şehit aileleri için acıları hiçbir zaman dinmeyecek, biliyoruz. Ama evlatlarının isminin, vatan sevgisiyle, eğitimle, gelecekle anılması onlar için az da olsa bir teselli olacaktır diye düşünüyorum.
Bu sadece bir isim değişikliğinden çok daha fazlası aslında. Bu, bir milletin kendisine olan borcunu, vefasını gösteren somut bir adım. Toprağın bağrına düşen her fidanın, yeni filizlere hayat vermesi gibi bir şey. Şehitlerimiz de fidanlarını feda ettiler, şimdi o fidanların isimleri yeni nesilleri yetiştirecek.
Kastamonu'dan yükselen bu vefa seli, aslında tüm Türkiye'ye şu mesajı veriyor: "Siz bizim için canınızı verdiniz, biz de sizi asla unutmayacağız." Bu, bir nevi milli bir sözleşme. Geçmişle gelecek arasında kurulan sağlam bir köprü.
Sonuç olarak, Daday'da yaşanan bu anlamlı olay, şehitlerimize olan minnet borcumuzu nasıl ödediğimizin küçük ama çok kıymetli bir örneği. Onlar bu vatan için canlarını verdiler, biz de onların hatıralarını eğitim yuvalarında, yüreklerimizde sonsuza dek yaşatacağız. Bu, Türk milletinin değişmeyen bir geleneği - ve gurur kaynağıdır.