
Yürekleri burkan bir vefa örneği daha tarihe not düşüldü. Kore Savaşı'nda canlarını feda eden kahramanlarımızın naaşları, nihayet vatan toprağına ayak bastı. Tam 75 yıl sonra...
O dönemin acıları hâlâ taze. 1950'lerin o zorlu günlerinde, binlerce kilometre ötede vatan savunması yapan Mehmetçik, bugün bir kez daha gururla anıldı. Şehitlerimizin kemikleri, adeta zamanın yükünü taşıyordu.
Gözyaşları ve Gurur Bir Arada
Tören alanında tüyleri diken diken eden anlar yaşandı. Askerî bandonun çaldığı İstiklal Marşı, herkesi ayağa kaldırdı. Kimi gözyaşlarını tutamadı, kimi ise gururla göğsünü kabarttı. Özellikle şehit yakınlarının hıçkırıkları, hafızalardan silinmeyecek cinstendi.
Şu detayı atlamamak lazım: Naaşların getirilme süreci tam bir diplomatik satranç oyunu gibiydi. Arşivler didik didik edildi, DNA testleri yapıldı. Sonunda 15 kahramanımızın kimliği kesinleşti.
Devlet Protokolünden Anlamlı Tören
Şehitlerimizin karşılanma törenine katılan yetkililerin konuşmaları da oldukça dokunaklıydı. "Bu topraklar, fedakârlığın ne demek olduğunu bilir" diyen bir bakanın sözleri, salondaki herkesi derinden etkiledi. Aslında bu durum, Türkiye'nin şehitlerine verdiği değerin en somut göstergesiydi.
- Naaşlar özel bir uçakla getirildi
- 15 şehidimizin kimlik tespiti yapıldı
- Törene binlerce vatandaş katıldı
- Şehit yakınlarına devlet desteği sözü verildi
Biliyor musunuz, Kore'deki Türk şehitliğinde hâlâ 900'den fazra askerimizin mezarı bulunuyor. Çalışmaların devam edeceği müjdesi de törende verildi. Belki yakında onlar da vatanlarına dönecek...
Şimdi düşünüyorum da, o genç yaşta can verenlerin hikâyesi aslında hepimizin hikâyesi. Vatan için ölmeye hazırdılar, biz de onları asla unutmamaya hazır olmalıyız. Ne diyordu o ünlü söz: "Şehitler ölmez, vatan bölünmez!"