Güneş, Madagaskar'ın başkenti Antananarivo'nun üzerine doğarken, ülkenin kaderi değişiyordu. Askeri birlikler, şafak vakti sessizliğini zırhlı araçların gürültüsüyle bozarak stratejik noktaları ele geçirdi. Tam bir kargaşa hakimdi ortalığa.
Ordunun üst düzey komutanları, öğle saatlerinde yaptıkları açıklamayla şok etkisi yarattı. "Artık yeter!" diyordu bir general, kameralar karşısında. Ülke yönetiminin tamamen orduya geçtiğini, anayasal düzenin askıya alındığını duyuruyorlardı. Sanki bir film sahnesi gibiydi her şey, ama ne yazık ki gerçekti.
Krizin Arka Planı Ne?
Aslında bu gelişme bir sürpriz sayılmazdı. Son haftalarda siyasi gerilim giderek tırmanıyordu. Hükümet ile muhalefet arasındaki pazarlıklar çıkmaza girmiş, sokak protestoları şiddetlenmişti. Ordunun sabrı taşmıştı anlaşılan.
Yerel bir gazeteci telefonla anlatıyordu: "Sokaklar asker kaynıyor. İnsanlar panik içinde evlerine kapandı. Sosyal medyada kesintiler var. Durum çok ciddi."
Uluslararası Tepkiler Bekleniyor
Afrika Birliği'nin şimdiden olağanüstü toplantı çağrısı yaptığı söyleniyor. Birleşmiş Milletler ise durumu yakından izlediğini açıkladı. Batılı ülkelerden henüz resmi açıklama gelmese de, diplomatik kaynaklar endişeli olduklarını belirtiyor.
Madagaskar, tarihinde benzer askeri müdahaleler görmüş bir ülke. 2009'da yaşanan darbe hala hafızalarda taze. Umarım bu sefer durum farklı gelişir.
Sokağa çıkma yasağı ilan edildiği söylentisi dolaşıyor, ama resmi teyit gelmedi henüz. Havalimanının askeri kontrol altında olduğu ise kesin gibi. Turistler için de zor günler bekliyor anlaşılan.
Bu gece Madagaskar'da kimse rahat uyuyamayacak. Askeri yönetimin ne kadar süreceği, sivil yönetime ne zaman dönüleceği ise herkesin kafasındaki soru işareti. Afrika'nın bu büyüleyici adasının geleceği, şu an askeri üniformalıların elinde.