Havacılık dünyasının en çok konuşulan isimlerinden Eurofighter, Türkiye gündeminde yine baş köşeye oturdu. Milli Savunma Bakanlığı'ndan gelen son dakika açıklaması, adeta havacılık çevrelerinde küçük bir deprem etkisi yarattı.
Bakanlık sözcüsünün dudaklarından dökülen o cümleler aslında hiç de yabancımız değil: "Eurofighter konusu hâlâ masada" diyorlar. Ama işte o masanın üzerinde neler var, neler... Bu dosya sandığımızdan çok daha karmaşık görünüyor.
Teknik Detaylar ve Beklentiler
Eurofighter Typhoon - ismi bile yetiyor havacılık meraklılarının kalbini hızlandırmaya. Çoklu rol yetenekleri, aviyonik sistemleri ve olağanüstü manevra kabiliyetiyle dünyanın en gelişmiş savaş uçakları arasında gösteriliyor. Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki F-16 filolarına ek olarak bu gücü de envanterine katması, bölgesel dengeler açısından oldukça kritik öneme sahip.
Ancak şunu da söylemeden geçmeyelim: Bu iş o kadar kolay değil. Uluslararası savunma diplomasisi denilen o inanılmaz karmaşık dünyada, her adım binbir hesapla atılıyor. Bakanlık yetkililerinin üstü kapalı değindiği "teknik ve idari süreçler" aslında buzdağının görünmeyen kısmı.
Peki Ya Alternatifler?
Eurofighter süreci tıkandığında -ki bazen tıkanıyor- Türkiye'nin elinde başka seçenekler de var tabii. Yerli ve milli projelerimiz hız kesmeden devam ediyor. TF-X'in kanat çırpmaya hazırlandığı şu günlerde, belki de Eurofighter sadece köprü görevi görecek.
Ama şu an için durum net: Görüşmeler sürüyor, kapılar tamamen kapanmış değil. Diplomatik kanalların yoğun şekilde çalıştığını biliyoruz. Hatta bazı uzmanlar, "Bu iş olacak" diye iddia ederken, diğerleri daha temkinli yaklaşıyor.
Sonuçta havacılık dünyasında hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bugün imkansız denilen yarın gerçek olabiliyor. Milli Savunma Bakanlığı'nın açıklaması da aslında tam olarak bu mesajı veriyor: "Pes etmeden çalışmaya devam."
