O an herkesin nefesini tuttuğu bir basın toplantısıydı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu -evet, o her zamanki kendinden emin halinden uzakta- bir soru karşısında adeta dili tutulmuş gibiydi. Soru basitti aslında: "Türk askeri hakkında ne düşünüyorsunuz?"
Ancak cevap hiç de basit değildi. Netanyahu'nun yüz ifadesi değişti, gözlerinde o tanıdık güven ifadesi yerini bir tedirginliğe bıraktı. Bir anlık sessizlik oldu -o sessizlik ki sanki saatlerce sürmüş gibi geldi herkese.
Kelimeler Adeta Ağzında Taktı
"Şey... yani..." diye başladı cümleye, sonra sustu. Elleri havada asılı kaldı. Sanki doğru kelimeleri arıyordu ama bulamıyordu. Bu, onun için alışılmadık bir durumdu çünkü Netanyahu genellikle sorulara hazırlıklı ve akıcı yanıtlar verirdi.
Ortam gerilmişti. Gazeteciler birbirlerine bakıştı, bazıları not almayı bıraktı. Acaba ne diyecekti? Belki de Türk askerinin -o meşhur Mehmetçik'in- bölgedeki etkisi ve gücü hakkında konuşmak istemiyordu. Ya da uluslararası ilişkilerdeki dengeyi bozmaktan çekiniyordu.
Sonunda toparlandı, ama o ilk şok anı herkesin hafızasına kazınmıştı bile. "Türk silahlı kuvvetleri... güçlü bir ordudur" dedi, sesi normalden biraz daha titrek çıkarken.
Altında Yatan Sebepler Ne Olabilir?
Peki neden böyle bir tepki verdi? Aslında bunun birden fazla nedeni olabilir. Türk askerinin son yıllarda bölgede artan etkisi, operasyonel kabiliyetleri ve teknolojik gelişmişliği birçok ülke için dikkat çekici boyutta. Netanyahu'nun bu konuda temkinli davranması belki de diplomatik bir tercihti.
Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: O anki halinin samimi bir şaşkınlık olduğu çok açıktı. İnsan ister istemez düşünüyor -acaba Mehmetçik'in gücü karşısında mı böyle oldu?
Basın toplantısının devamında soruya daha detaylı yanıt vermeye çalıştı elbette, ama o ilk tepki her şeyi anlatmaya yetmişti adeta. Bazen söylenmeyenler, söylenenlerden daha fazla şey ifade eder ya, işte öyle bir andı.
Uluslararası ilişkilerde böyle anlar çok nadir yaşanır aslında. Liderler genellikle her duruma hazırlıklıdır, her soruya cevap vermek için eğitimlidir. Ama bazen öyle konular vardır ki -ister istemez- en tecrübeli liderleri bile hazırlıksız yakalar.
Netanyahu'nun bu anı, Türk askerinin bölgedeki ağırlığını ve saygınlığını bir kez daha gözler önüne serdi diyebiliriz. Mehmetçik'in gücü sadece savaş alanlarında değil, diplomatik masalarda da kendini hissettiriyor anlaşılan.