
Tam 492 yıl önce... Akdeniz'in sularında tarihi bir dönüm noktası yaşanıyordu. Preveze'de kazanılan o muhteşem zafer, bugün hâlâ gururla anılıyor. Ve işte o gurur, bu yıl da coşkuyla kutlandı.
Hava âdeta tarihin kokusunu taşıyordu. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu'nun başkanlık ettiği tören, inanılmaz bir kalabalığı ağırladı. Protokol üyeleri, askeri yetkililer, vatandaşlar... Herkes o tarihi anı yeniden yaşamak için oradaydı.
Törenlerde Duygu Yüklü Anlar
Sabahın erken saatlerinde başlayan törenlerde ilk olarak Atatürk Anıtı'na çelenk sunuldu. O anı tarif etmek gerçekten zor - herkesin yüzündeki o derin saygı ifadesi, gözlerdeki parıltı... Sonrasında hep bir ağızdan söylenen İstiklal Marşı ise yürekleri titretti.
Anma programı kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan Oramiral Tatlıoğlu, tarihten alınacak derslerin altını çizdi. "Preveze Deniz Zaferi" dedi, "sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir strateji harikasıdır." Kelimeleri öyle güçlüydü ki, dinleyen herkesi 492 yıl öncesine götürdü adeta.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Mirası
Aslında düşününce... O dönemde kazanılan bu zafer olmasaydı, bugünkü denizlerdeki varlığımız belki de çok farklı olurdu. Barbaros Hayreddin Paşa'nın dehası ve cesareti, sadece o günü değil, yarınları da şekillendirdi. Tıpkı Oramiral'in de vurguladığı gibi: "Vatan denizden gelecek tehlikelere açık değildir."
Peki ya törenin en çarpıcı kısmı? Hiç şüphesiz denizde yapılan gösteriler. Gemilerin o muhteşem manevraları, havadan çekilen görüntüler... İnsan "Keşke Barbaros Hayreddin Paşa da bu manzarayı görebilseydi" diye düşünmeden edemiyor.
Gelecek Nesillere Aktarılacak Miras
Bu kutlamalar sadece geçmişi anmak için değil aslında. Gençlere, çocuklara o tarihi ruhu aşılamak için bir fırsat. Öyle ya, denizcilik geleneğimiz sadece kitaplarda kalmasın, yaşasın istiyoruz.
Törenlere katılan vatandaşların coşkusu gerçekten görülmeye değerdi. Kimi aileler çocuklarıyla gelmişti, kimi yaşlı amcalar gözleri dolu dolu anlatıyordu o günleri. İşte tam da bu yüzden diyorum ki: Bu zafer sadece bir tarih sayfası değil, yaşayan bir destan.
Sonuçta... Preveze'de kazanılan zaferin üzerinden neredeyse beş asır geçmiş. Ama o ruh, o gurur hiç azalmadan bugüne kadar geldi. Ve görünen o ki, gelecek nesillere de aynı coşkuyla aktarılacak.