Düşünün bir kere - artık gökyüzünde uçan helikopterlerimizden, karadaki zırhlılarımıza, denizlerde devriye gezen araçlarımıza kadar her şey tamamen yerli motorlarla nefes alıyor. Evet, yanlış duymadınız! Türkiye, savunma sanayisinde adeta bir devrim yapıyor.
TEI Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit'in açıklamaları gerçekten insanın tüylerini diken diken ediyor. "Biz artık motor konusunda dışa bağımlılığı tarihin tozlu raflarına kaldırdık" diyor ve ekliyor: "TS1400 helikopter motorumuzla sadece 4 yılda inanılmaz bir yol katettik."
Gökyüzündeki Özgürlük: TS1400'ün Destansı Yolculuğu
Şu rakamlara bakar mısınız? 1350 beygir gücündeki bu motor, Gökbey helikopterini adeta kanatlandırıyor. 400 saatten fazla uçuş testi - bu, neredeyse durmaksızın 16 gün demek! Ve en çarpıcı kısmı: motor şu ana kadar tek bir teknik arıza bile yaşamadı. Bu ne mühendislik harikası böyle!
Amerikalıların 'zor' dediği, Avrupalıların 'imkansız' gördüğü helikopter motoru teknolojisinde Türk mühendisler adeta destan yazmış. Akşit'in dediği gibi, "Artık motor yapmanın sırrını çözdük ve bu bilgiyi hiç kimse bizden geri alamayacak."
Karadaki Devler Yerli Motorla Hayat Buluyor
Peki ya karada? Altay tankı için geliştirilen BATU dizel motor, 1500 beygir gücüyle adeta bir canavar! Tankın 60 tonluk ağırlığını saatte 70 kilometre hıza çıkarabiliyor. Bu motor sadece güç demek değil - aynı zamanda yakıt verimliliği ve dayanıklılık demek.
BATU'nun en büyük özelliği ne biliyor musunuz? -45 derece kutup soğuğundan, +50 derece çöl sıcağına kadar her koşulda çalışabiliyor. İşte bu kadar esnek, işte bu kadar güvenilir!
Denizlerdeki Sessiz Devrim
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için geliştirilen marin motorlar ise bambaşka bir hikaye. Bu motorlar, hem hızlı botlara hem de devriye gemilerine güç veriyor. Tuzlu suyun yıpratıcı etkisine dayanıklı özel malzemelerden üretilmişler - adeta denizin zorlu koşullarına meydan okuyorlar.
Akşit'in bu konudaki heyecanı gerçekten bulaşıcı: "Deniz motorlarımız o kadar sessiz çalışıyor ki, düşman sonarına yakalanma riski minimum seviyede. Bu, operasyonel üstünlük demek!"
Gelecek Daha da Parlak
Peki sırada ne var? TEI, turbofan ve turbojet motorları üzerinde çalışıyor - yani sırada savaş uçakları ve insansız hava araçları için motorlar var. Akşit'in ifadesiyle, "Önümüzdeki 5 yıl içinde havacılık motorlarında da kendimize yeter hale geleceğiz."
Bu projelerin en güzel yanı ne biliyor musunuz? Sadece askeri alanla sınırlı kalmayacak olmaları. Geliştirilen motor teknolojileri, ileride sivil havacılık ve denizcilik sektörüne de aktarılacak. Yani, bu yatırım aslında Türkiye'nin endüstriyel geleceğine yapılmış bir yatırım.
Sonuç olarak - Türkiye artık sadece silah üreten değil, o silahlara hayat veren motorları da üreten bir ülke. Bu, stratejik özerklik demek, teknolojik bağımsızlık demek, geleceğe güvenle bakmak demek. Ve en önemlisi, bu sadece bir başlangıç!