İnanılmaz bir şey oluyor şu günlerde. Tam da herkesin 'artık hiçbir şey eskisi gibi değil' dediği bir dönemde, tam 107 sivil toplum kuruluşu aynı çatı altında buluşuyor. Evet, yanlış duymadınız - yüz yedi!
Bu buluşma öyle sıradan bir organizasyon değil. Adeta bir iyilik fırtınası estiriyorlar. 'Aynı Çatı Altında İyiliğe Davet' diyorlar ve gerçekten de öyle yapıyorlar. Hepsi tek yürek olmuş, Türkiye'nin dört bir yanından gelmişler.
Bir Arada Olmanın Gücü
Düşünsenize, her biri farklı alanlarda çalışan, farklı hedefleri olan kuruluşlar... Ama hepsinin ortak noktası iyilik yapmak. İşte bu proje tam da bunu vurguluyor - birlikten kuvvet doğduğunu gösteriyor.
Organizasyonun arkasındaki isimlerden biri şöyle diyor: 'Amacımız sivil toplumun gücünü birleştirmek.' Aslında bu kadar basit. Ama ne kadar etkili değil mi? Tek başına yapamayacaklarını birlikte yapabileceklerini fark etmişler.
Neler Yapılıyor?
- Ortak projeler geliştiriliyor - herkes kendi uzmanlık alanını getiriyor masaya
- Kaynaklar birleştiriliyor, böylece daha fazla insana ulaşılabiliyor
- Deneyim paylaşımı yapılıyor - kim neyi nasıl yapmış, herkes öğreniyor
- Gönüllüler arasında dayanışma ağı kuruluyor
Ve en güzeli - bu işin merkezinde insan var. Sadece yardım alan değil, yardım eden insanlar da dönüşüyor. Gönüllüler arasında inanılmaz bir enerji oluşuyor.
İyilik Her Yerde
Bu kuruluşların çalışma alanlarına baksanıza - eğitimden sağlığa, çevreden hayvan haklarına kadar her alanda faaliyet gösteriyorlar. Kimi köy okullarına kitap götürüyor, kimi sokak hayvanlarına yuva buluyor, kimi doğayı korumak için mücadele ediyor.
Ama hepsinin ortak bir derdi var: Daha iyi bir Türkiye için çalışmak. Ve bunu yaparken de 'ben' değil 'biz' diyebilmek. Ne kadar zor ama ne kadar değerli değil mi?
Aslında bu proje bize şunu hatırlatıyor: İyilik yapmak için illa büyük şeyler yapmaya gerek yok. Küçük dokunuşların bir araya gelmesiyle dev dalgalar oluşabiliyor. Yeter ki niyetimiz temiz olsun ve birlikte hareket edelim.
Bu buluşmanın en sevdiğim yanı şu: Herkes kendi köşesinde iyilik yapmak yerine, bir arada daha büyük iyilikler yapmayı tercih ediyor. Sanki şöyle diyorlar: 'Gelin, iyilikte yarışalım ama bu yarışı birlikte kazanalım.'
Sonuçta iyilik paylaştıkça çoğalır değil mi? Belki de bu proje tam da bunu kanıtlıyor. Ve bize şu mesajı veriyor: 'Siz de katılın, bu iyilik hareketinin bir parçası olun.'
Kim bilir, belki bu buluşma Türkiye'de sivil toplumculuğun seyrini değiştirecek. En azından umut veriyor - hem katılanlara hem de tanık olanlara.