
Öyle bir geceydi ki, unutulması mümkün değil. 15 Temmuz 2016... Türkiye'nin tarih sayfalarına kara bir leke olarak düşen o geceden geriye kalan, aslında milletin ne kadar güçlü olduğunun kanıtından başka bir şey değil. 15 Temmuz Derneği Başkanı'nın dediği gibi, o karanlık gece aslında bizim aydınlığımızı daha da parlattı.
Turunç, son derece samimi ve bir o kadar da gurur verici açıklamalarda bulundu. Şöyle bir düşünün: milletçe kenetlendiğimiz o anları... Meydanlarda, sokaklarda, her yerde tek yürek oluşumuzu. İşte o ruh, hiç kaybolmadı. Tam tersine, her geçen gün daha da güçlenerek yoluna devam ediyor.
Birlik Ruhu Her Geçen Gün Daha Da Güçleniyor
Turunç'un üzerine basa basa vurguladığı bir gerçek var: Türk milletinin birlik ve beraberlik içgüdüsü, o geceden sonra adeta yeniden doğdu. Öyle ki, artık dışarıdan gelen hiçbir provokasyon, hiçbir karanlık plan bu birliği bozamaz. Çünkü millet, oyunları artık çok daha iyi görüyor.
Peki neden bu kadar emin? Çünkü yaşananlar, gösterilen tepki, hepsi ortada. İnsanların canları pahasına vatanlarını savunmaları, asla silinmeyecek bir hatıra. Ve bu hatıra, milli şuuru her daim canlı tutuyor.
Gelecek, Birlikte Daha Güçlü
Dernek Başkanı, geleceğe dair umutlarını da dile getirmekten geri durmadı. Gençlerin, o geceyi unutmadığını ve unutturulmayacağını belirtti. Onlara anlatılanlar, gösterilenler, hepsi milli birliğin nasıl sağlandığının canlı örnekleri. Ve inanın, bu gençler, ülkeyi daha da ileriye taşıyacak güce sahip.
Sonuç olarak, 15 Temmuz bir milletin diriliş destanıdır. Ve bu destan, her yıl daha gür bir sesle haykırılmaya devam edecek. Turunç'un da dediği gibi, "Milli birlik ve beraberliğimiz, hiç olmadığı kadar sağlam." Ve bu, hepimiz için bir gurur kaynağı.