
Tam da herkesin 'Artık dayanışma ruhu bitti mi?' diye sorduğu bir dönemde, Türkiye'den muazzam bir cevap yükseldi. AFAD Gönüllülük Sistemi, inanılmaz bir başarıya imza atarak kayıtlı gönüllü sayısını 1.6 milyonun üzerine çıkardı. Bu rakam, sadece bir sayı değil, yüz binlerce insanın yüreğindeki iyilik ateşinin bir göstergesi.
Peki, bu devasa 'iyilik ordusu'na katılmak için ne mi yapmak gerekiyor? Aslında cevap beklenildiğinden çok daha basit. AFAD'ın resmi internet sitesine girip birkaç basit adımı takip etmek yeterli. Sonrasında mı? AFAD sizi afetlere hazırlık, ilk yardım, arama-kurtarma gibi hayati konularda eğitiyor. Yani, sadece isim olarak değil, bilgi ve beceri olarak da gerçek bir gönüllüye dönüşüyorsunuz.
Neden Bu Kadar Önemli?
Şunu hiç unutmayalım: Türkiye, maalesef deprem başta olmak üzere birçok doğal afetle karşı karşıya kalan bir coğrafyada. Profesyonel ekipler elbette çok değerli, ancak afetin büyüklüğü karşısında her zaman daha fazla elemana ihtiyaç duyulabiliyor. İşte tam da bu noktada, eğitimli AFAD gönüllüleri devreye giriyor ve profesyonel ekiplere kritik destek sağlıyor. Onlar, enkaz başında geçen her saniyenin altın değerinde olduğu o korkunç anlarda, bir nevi 'süper kahramana' dönüşüyorlar.
AFAD yetkilileri, bu olağanüstü ilgiden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirirken, hedeflerinin çok daha yüksek olduğunun da altını çiziyor. '2025'in sonuna kadar bu sayıyı 2 milyona çıkarmayı hedefliyoruz' açıklaması, aslında Türk halkının bu konudaki kararlılığının bir yansıması.
Bu haber, bize şunu bir kez daha hatırlatıyor: Zor zamanlarda kenetlenmek, bizim en güçlü yanımız. Sokaktaki vatandaşın, evindeki annenin, işindeki gencin, emekli olmuş dedenin; kısacası yediden yetmişe herkesin elini taşın altına koyması, aslında içimizdeki o büyük dayanışma ruhunun hiç sönmediğinin en büyük kanıtı. Siz hâlâ aranıza katılmadınız mı?