Tam yetmiş beş yıl olmuş - neredeyse bir insan ömrü. İlim Yayma Cemiyeti, bu uzun soluklu yolculuğunda yeni bir dönüm noktasına daha imza attı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 75. yıl buluşması, adeta tarihi bir buluşmaya dönüştü.
Bilal Erdoğan'ın konuşması ise - itiraf etmeliyim - beklediğimden çok daha etkileyiciydi. "Biz buradayız çünkü inanıyoruz" diye başladı sözlerine. Ve devam etti: "Türkiye Yüzyılı hikayesinde, İlim Yayma Cemiyeti sadece bir sayfa değil; temel taşlardan biridir."
Geçmişten Geleceğe Köprü
Aslında düşününce... 1940'lardan bugüne uzanan bu yolculukta neler görmedi ki bu cemiyet? Cumhuriyet'in ilk yılları, demokrasi serüvenimiz, darbe dönemleri - hepsine tanıklık etti. Ama her seferinde ayakta kalmayı başardı. Belki de sırrı buydu: Değişen koşullara rağmen ilkelerinden ödün vermemek.
Bilal Erdoğan'ın üzerinde özellikle durduğu konu, gençlerdi tabii ki. "Geleceği inşa edecek olan onlar" derken, gözlerindeki o içten ışığı görmeliydiniz. Gerçekten inanıyor bu işe. Ve şunu da eklemeden edemedi: "Yalnızca eğitim değil, ahlaklı ve donanımlı gençler yetiştirmek asıl hedefimiz."
Yeni Dönem Stratejileri
Peki neler var bu yeni dönemde? İşte bazı başlıklar:
- Dijital dönüşüm odaklı eğitim programları
- Uluslararası işbirliklerinin artırılması
- Mesleki eğitimde yeni atılımlar
- Kırsal bölgelere yönelik projeler
Bunlar sıradan hedefler gibi görünebilir - ama değiller. Her birinin arkasında detaylı çalışmalar ve stratejiler yatıyor. Bilal Erdoğan'ın da dediği gibi: "Artık eskisi gibi değiliz. Dünya değişti, biz de değişiyoruz."
Sonuçta... Bu cemiyetin hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesiyle paralel ilerliyor. Zorluklar var, başarılar var, hayal kırıklıkları var - ama en önemlisi, hiç bitmeyen bir umut var.
Bilal Erdoğan'ın sözleriyle noktalayalım: "Yolumuz uzun, heyecanımız taze. İnanıyorum ki önümüzdeki 75 yıl, geçmişten çok daha parlak olacak." Gerçekten öyle olacağını umuyoruz.