Bilal Erdoğan'dan İlim Yayma Cemiyeti'nin 75. Yılında Duygu Yüklü Konuşma: 'Geleceğimizi İnşa Ediyoruz'
Bilal Erdoğan'dan İlim Yayma Cemiyeti'nde 75. Yıl Konuşması

Tam yetmiş beş yıl olmuş... Düşünsenize, bir nesil gelmiş geçmiş, ama İlim Yayma Cemiyeti dimdik ayakta. Bilal Erdoğan'ın bugünkü konuşması insanı alıp o eski günlere götürdü resmen.

"Biz sadece bir cemiyet değiliz" diyor Bilal Bey, sesinde o hissedilir bir gururla. "Biz aslında bir aileyiz. Yetmiş beş yıldır bu toprakların çocuklarına ışık olmaya çalışan, onları geleceğe hazırlayan bir aile."

Geçmişten Geleceğe Köprü

Konuşmanın en çarpıcı yanlarından biri şuydu: Cemiyetin kurulduğu o ilk günlerde kimse bugünü hayal edemezmiş herhalde. Ama işte bakın, yetmiş beş yıl sonra hala gençlere umut olmaya devam ediyorlar. Bu kadar uzun soluklu olmak -hele ki günümüz dünyasında- gerçekten takdir edilesi bir durum.

Bilal Erdoğan'ın şu sözleri ise oldukça düşündürücüydü: "Biz sadece bugünü değil, yarınları da inşa ediyoruz. Her bir gencimiz bizim için bir hazine, onları en iyi şekilde yetiştirmek en büyük görevimiz."

Gençlere Yatırım, Geleceğe Yatırım

Peki nedir bu cemiyetin sırrı? Nasıl oluyor da yetmiş beş yıldır ayakta kalabiliyor? Cevap aslında basit: İnsana yapılan yatırım. Özellikle de gençlere...

  • Eğitim burslarıyla binlerce öğrenciye destek
  • Kültürel etkinliklerle gençlerin ufkunu genişletme
  • Değerler eğitimiyle sağlam karakterli bireyler yetiştirme

Bunlar sadece birkaç örnek. Aslında yaptıkları işin özü şu: Gençlere sadece maddi destek sağlamakla kalmıyor, manevi olarak da onları güçlendiriyorlar.

Duygusal Anlar ve Samimi İtiraflar

Konuşmanın belki de en insani yanı, Bilal Erdoğan'ın kişisel deneyimlerini paylaşmasıydı. "Ben de bu cemiyetin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum" derken, sesindeki o samimi ton her şeyi anlatıyordu aslında.

Şunu da eklemeden geçemeyecek: "Bu yolculukta emeği geçen herkese minnettarız. Geçmişten bugüne, bugünden yarına... Bu mirası en iyi şekilde taşıyacağız."

Ve son sözleri adeta bir taahhüt niteliğindeydi: "Yolumuz uzun, heyecanımız taze. İnşallah önümüzdeki yetmiş beş yılda da aynı azimle çalışmaya devam edeceğiz."

İşte böyle... Yetmiş beş yıllık bir çınarın gölgesinde, geleceğe umutla bakmanın hikayesi bu. Belki de en güzeli, bu hikayenin yazılmaya devam ediyor olması.