
Bazen bir insanın yaşadığı acı, onu bambaşka yollara sürükleyebilir. İşte tam da böyle bir hikaye bu. Oğlunu şehit veren bir baba, acısını yeşille sarıp sarmalamaya karar verdi. Hem de öyle böyle değil, koskoca bir orman yaratarak!
Düşünsenize, her dikilen fidan, bir anı. Her yaprak, bir hikaye. Bu proje sadece doğaya katkı sağlamıyor, aynı zamanda bir babanın evladına olan özlemini de toprağa işliyor adeta.
Bir Fidan, Bin Hatıra
"Oğlum bu topraklar için canını verdi, ben de bu topraklara can katayım" diye düşünmüş olmalı. Her sabah erkenden kalkıp, fidanlarıyla tek tek ilgileniyor. Sanki her biriyle konuşuyor, onlara oğlundan bahsediyor gibi.
Proje o kadar büyüdü ki, artık köy halkı da destek veriyor. Komşular, akrabalar, hatta uzak şehirlerden gönüllüler... Hepsi bu anlamlı çabaya ortak olmuş durumda. Kimi fidan getiriyor, kimi çapa yapıyor, kimi de sadece bir çift laf etmek için uğruyor.
Doğanın Diliyle Anmak
Bu hikayenin en çarpıcı yanı belki de şu: Acıyı dönüştürebilmek. Kaybın verdiği o dayanılmaz hüznü, yeşertmeye dönüştürmek. Her geçen gün biraz daha büyüyen bu orman, aslında bir babanın evladına olan sevgisinin en somut ifadesi.
Bölgedeki çocuklar artık buraya "Şehitler Ormanı" diyor. Okul gezileri düzenleniyor, fidan dikme etkinlikleri yapılıyor. Böylece şehidimizin adı, yeni nesillerin hafızasında da yaşamaya devam edecek.
Bu proje bize gösteriyor ki, sevgi asla ölmez. Sadece şekil değiştirir. Kimi zaman bir fidan olur, kimi zaman yemyeşil yapraklar... Ve en önemlisi, vatan sevgisinin ne denli büyük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor hepimize.