Rize'de hava bugün farklı bir heyecanla doluydu adeta. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz'in bu güzel ilinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu ve ortaya gerçekten dikkat çekici açıklamalar çıktı.
Şöyle bir düşünün - artık dünya sahnesinde sözü dinlenen, ağırlığı olan bir Türkiye var. Erdoğan'ın da altını çizdiği gibi, bu durum bir anda olmadı elbette. Yılların emeği, diplomasisi ve kararlı duruşunun sonucu.
Rize'nin Nabzı ve STK'larla Diyalog
Toplantıda Rize'nin nabzını tutmak isteyen Erdoğan, STK temsilcilerini can kulağıyla dinledi. Her bir sorunu, her bir öneriyi dikkatle not aldığı gözlerden kaçmadı. Doğrusu, bu tür buluşmaların demokrasimizin can suyu olduğunu bir kez daha hatırlattı insana.
Bölgenin kalkınması için neler yapılabileceği uzun uzun konuşuldu. Yatırımlar, projeler, çözüm bekleyen sıkıntılar... Hepsi masaya yatırıldı, teker teker.
Dünya Arenasında Türkiye Etkisi
Erdoğan'ın şu sözleri ise özellikle dikkat çekiciydi: "Artık dünyada sözü geçen Türkiye var." Bu cümle aslında her şeyi özetliyor gibi. Eskiden belki kenarda duran, şimdiyse merkezde olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Uluslararası ilişkilerde attığımız her adım, yaptığımız her hamle artık dünya gündemini etkiliyor. Bu da diplomaside ulaştığımız noktayı gösteriyor - ki hiç de küçümsenecek bir başarı değil.
Karadeniz'in hırçın dalgaları gibi zaman zaman zorlu geçen süreçlerden sonra, Türkiye'nin bugünkü konumu gerçekten gurur verici. Erdoğan'ın da vurguladığı gibi, bu durum sadece bugünün değil, yılların emeğinin karşılığı.
Toplantıdan çıkan bir diğer önemli mesaj da şuydu: Türkiye artık sadece kendi iç meseleleriyle değil, tüm dünyayı ilgilendiren konularda da söz sahibi. Bu da bize nasıl bir sorumluluk yüklüyor, düşünmek gerek.
Rize'deki bu buluşma aslında küçük bir mikrokozmos gibiydi - yerelin sesiyle küreselin gücünü bir araya getiren. Belki de başarının sırrı burada yatıyor: Yereli ihmal etmeden, evrenselde var olabilmek.