
Tam da dünyanın gözünün önünde yaşanan o insanlık dramına karşı, vicdan sahibi insanlar harekete geçti. Öyle sessiz sedasız değil, tam tersine tüm dünyaya duyuracak şekilde!
Yarın. Evet, yarın sabah. Belki de son dönemin en anlamlı deniz yolculuğu başlıyor. 'Küresel Sumud Filosu' ismini taşıyan bir dizi gemi, insanlık adına çok kritik bir misyonla sulara açılıyor.
Peki Nedir Bu 'Sumud'?
Arapça'da 'direnç', 'dayanıklılık' anlamına gelen bir kelime. Gazze halkının yıllardır sergilediği o inanılmaz dayanma gücünü temsil ediyor. İşte bu filo da ismini oradan alıyor.
Uluslararası onlarca sivil toplum kuruluşu, aktivist grup ve belediyenin ortak çabasıyla bir araya geldi bu gemiler. Tek bir amaçları var: Gazze'deki insanlara umut olmak. Sadece fiziki yardım ulaştırmak değil, aynı zamanda 'Sizi yalnız bırakmadık' diye haykırmak.
Yolculuk Nasıl Olacak?
Plan, açıkçası oldukça iddialı. İspanya'nın Barselona limanından başlayacak yolculuk, Akdeniz'i katettikten sonra Gazze açıklarına doğru ilerleyecek. Tabii ki bu, bildiğiniz gibi sıradan bir nakliye operasyonu değil.
Gemilerde sadece tıbbi malzeme, gıda ve temel ihtiyaçlar yok. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından aktivistler, gazeteciler, doktorlar ve sıradan vatandaşlar var. Yani taşınan şey, maddi yardımdan çok daha fazlası.
Aslında her biri yüzen birer protesto aslında. Sessiz kalan dünyaya karşı, suyun üzerinde yürüyen bir uyarı.
Zorluklar ve Riskler
Elbette pembe bir tablo çizmiyorum. Bu yolculuğun önünde ciddi engeller var. Politik, diplomatik, hatta güvenlik riskleri söz konusu. Daha önceki benzer girişimlerde neler yaşandığını hepimiz biliyoruz.
Ancak organizatörler kararlı. 'İnsani yardım engellenemez' diyorlar. Barışçıl olduklarının altını çiziyorlar. Amaçlarının sadece insani olduğunu vurguluyorlar.
Belki de en önemlisi: Dünyanın dikkatini tekrar o bölgeye çekmek. Unutulmaya yüz tutmuş bir insanlık krizini gündeme taşımak.
Sonuç Olarak...
Bu filo, sadece birkaç gemiden ibaret değil. O gemilerde, dünyanın dört bir yanındaki insanların umudu var. Vicdanı var. 'Artık yeter!' diyenlerin sesi var.
Yarın başlayacak bu yolculuğu takip etmek, hepimizin boynunun borcu bence. Çünkü bu, sadece Gazze'ye değil, insanlığa doğru yapılan bir yolculuk.