
Konya'nın gönüllü neferleri, bu kez sınırları aşarak Afrika'nın yardım bekleyen topraklarına ulaştı. Kimi zaman bir kuru ekmekle, kimi zaman da bir battaniyeyle ısıtan o bildik Anadolu sıcaklığı, şimdi kıtanın unutulmuş köşelerinde filizleniyor.
Yerel STK'ların öncülüğünde organize edilen kampanya, adeta bir insanlık dersi niteliğinde. Toplanan yardımlar, bölgedeki yetkililerle koordineli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. İşin güzel yanı? Hiçbir siyasi çıkar gütmeden, sadece 'insan olmanın' gereğini yerine getiriyorlar.
Çuvallar Dolusu Umut
Gıdadan giysiye, tıbbi malzemeden eğitim materyallerine kadar uzanan geniş yelpazedeki yardımlar, özenle paketlenip yola çıkarılmış. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' düsturunu benimseyen gönüllüler, bu kez komşuluğu kıtalar ötesine taşımış durumda.
Projenin koordinatörleri, gözlerindeki ışıltıyı saklayamıyor: "Buralarda bir çocuğun yüzündeki tebessüm, bütün yorgunluğumuzu alıp götürüyor" diyorlar. Haklılar da! Çünkü yardımların ulaştığı köylerde, miniklerin sevinç çığlıkları adeta bir bayram havası estiriyor.
Nasıl Başladı Bu Hikaye?
Her şey, bir grup idealistin 'Acaba biz ne yapabiliriz?' sorusuyla filizlenmiş. Sonrası mı? Konya'nın mahallelerinde, camilerinde, okullarında kıpır kıpır bir hareketlilik... İnsanlar, evlerindeki fazlalıkları değil, ihtiyaç fazlasını değil, gerçekten paylaşabileceklerini toplamaya başlamış.
Belki de en çarpıcı olanı, yardımların sadece maddi boyutu değil. Gönderilen her kolinin içine, Türkçe ve yerel dillerde yazılmış mektuplar da konulmuş. Çünkü biliyorlar ki, aç karınlar doyurulabilir ama asıl ihtiyaç duyulan, yüreklerdeki insanlık ateşini canlı tutmak...