İstanbul'da SMA Hastaları İçin Sesli Bağış Stantları Yasaklandı: Belediye Tartışma Yaratacak Bir Karara İmza Attı!
İstanbul'da SMA Bağış Stantlarına Ses Yasağı!

İstanbul’da yaşanan son gelişme, sosyal sorumluluk projeleri konusunda adeta soğuk bir duş etkisi yarattı. Büyükşehir Belediyesi, Spinal Müsküler Atrofi (SMA) ile mücadele eden minikler için hayati önem taşıyan bağış stantlarına çok sert bir kısıtlama getirdi. Artık sesli anons yaparak bağış çağrısında bulunmaları yasak.

Olayın merkezinde, Sarıyer’in huzurlu semti Zekeriyaköy var. Ormanlık alanın hemen yanı başında, bir AVM’nin giriş katında kurulan bu stant, aylardır sessiz bir mücadelenin simgesiydi. Ta ki belediye ekipleri gelip de ‘gürültü’ gerekçesiyle anons sistemlerine el koyana kadar.

Peki ya sonrası? Stant görevlisi, isminin açıklanmasını istemeyen bir genç, olanları anlatırken sesi titriyor: “İnanamadık. Elimizdeki hoparlörü aldılar. ‘Burada ses yayını yapamazsınız’ dediler. Oysa bizim tek amacımız, insanlara ulaşabilmekti. SMA’lı bir çocuğun nefes alması için gereken ilaçların bedeli milyonlarca lira. Bağış olmadan olmuyor.”

Belediye Ne Diyor?

Belediyenin ilgili biriminden yapılan açıklama ise oldukça resmi ve soğuktu. “Şikayetler üzerine harekete geçtik” denildi. Gerekçe: Çevredeki işletmeler ve residentslar, sürekli anons sesinden rahatsızmış. Peki ya bu stant, aylardır oradaysa neden şimdi? Cevap yok.

Sosyal medya ise zaten olayı çoktan sahiplenmiş durumda. #SMAlılaraSesOl etiketiyle paylaşılan gönderiler, belediyenin kararını sorguluyor. Bir kullanıcının dediği gibi: “Gürültüden rahatsız olanlar, bir çocuğun hayatının sessizliğinden rahatsız olmuyor galiba.”

Peki Ya Çözüm?

Belediye, sessiz bir şekilde bağış toplanabileceğini söylüyor. Ancak stant görevlisi itiraz ediyor: “İnsanlar yürüyerek geçiyor. Onları durdurmazsan, farkındalık yaratmazsan, kimse durup bakmıyor bile. Anons, dikkat çekmek için tek yol.”

Bu karar, sadece bir hoparlör meselesi değil aslında. Daha derinlerde, şehrin kalbinde yardıma muhtaç olana bakışımızla ilgili. Acaba toplum olarak ne kadar duyarlıyız? Ya da resmi makamlar, bu duyarlılığın önünü kesmekte ne kadar haklı?

Son söz; SMA hastası çocukların aileleri ve gönüllüler, yılmış değil. “Yeni yollar bulacağız” diyorlar. Umut, asla sessizliğe gömülemez, değil mi?