
Bazen öyle anlar olur ki, kelimeler kifayetsiz kalır. İşte tam da böyle bir anda, Türk milleti adeta tek bir yürek gibi atarak, zorluklar karşısında nasıl kenetlenebileceğini bir kez daha gösterdi. Sokaklar, meydanlar, evler... Her yer aynı duyguyla çınlıyor: "Biz bize yeteriz!"
Kim demişti insanların artık birbirine yabancılaştığını? Türkiye'nin dört bir köşesinde yaşanan bu dayanışma ruhu, adeta bu iddiaya meydan okuyor. Genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle herkes elini taşın altına koyuyor. Belki de unuttuğumuz bir şeydi bu; birlik olmanın verdiği o tarifsiz güç...
Zor Zamanların Kahramanları: Sıradan İnsanlar
İşte size birkaç örnek:
- Mahalle bakkalı, ihtiyaç sahiplerine veresiye defterini açtı (hem de faizsiz!)
- Üniversiteli gençler, yaşlı komşularının alışverişlerini üstlendi
- Esnaf, birbirinin sırtını sıvazlayarak ayakta kalmayı başardı
Ve daha niceleri... Kimisi sessiz sedasız, kimisi coşkuyla ama hepsi aynı amaç uğruna: Bu toprakların insanına sahip çıkmak.
Şimdi düşünüyorum da - belki de en büyük gücümüz bu değil mi? Yıllardır aynı topraklarda, aynı acıları ve sevinçleri paylaşmanın verdiği o derin bağ... Tıpkı bir aile gibi; kavga ederiz belki ama dışarıdan bir tehdit geldiğinde hemen kenetleniriz.
Dijital Çağda Yürek Isıtan Manzaralar
Sosyal medyada dolaşan o görüntüleri görmüşsünüzdür mutlaka. Bir yanda yardım kuyruklarında sıra bekleyenler, diğer yanda "Benim ihtiyacım yok, almayın" diyenler... İşte gerçek zenginlik bu olsa gerek!
Ve tabii o anlar var ki - gözlerinizi doldurmadan edemiyorsunuz. Mesela, minik bir çocuğun kumbarasını boşaltıp "Bunu büyüklerime vereceğim" demesi... Ya da 80'lik ninenin, torununun elinden tutup yardım kolisine ekmek bırakması...
"Nerede o eski komşuluklar?" diye soranlara gelsin bu manzaralar! Demek ki hiç kaybolmamış, sadece biraz uykuya dalmış.