Türkiye Yeşilay Cemiyeti, tütün kullanımının toplum üzerindeki etkilerini detaylı verilerle gözler önüne seren "Yeşilay Türkiye Tütün Raporu 2025"i kamuoyuna sundu. Rapor, özellikle elektronik sigara gibi yeni nesil nikotin ürünlerinin yarattığı tehdide dikkat çekiyor.
Elektronik Sigara Masum Değil, Geçiş Kapısı
Raporun açıklandığı toplantıda konuşan Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, hiçbir bağımlılık türünün masum görülemeyeceğini vurguladı. Dinç, "Bir bağımlılığı masum görmek, diğer bağımlılıklara geçişi kolaylaştırıyor" dedi. Özellikle elektronik sigaraların, sigarayı bırakma aracı gibi pazarlanmasının aksine, geleneksel tütün ürünlerine geçişi tetiklediğinin altını çizdi.
Dinç, elektronik sigaraların renkli ambalajları, tatlandırıcıları ve dijital platformlardaki hedefli reklamları nedeniyle çocuklar ve gençler için geleneksel sigaradan daha büyük bir risk oluşturduğunu ifade etti. Bu ürünlerin satış yasağının kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
Tütün Bağımlılığı Toplumda Normalleştiriliyor
Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Tayyib Kadak ise toplumun tütün bağımlılığına karşı duyarsızlaştığı uyarısında bulundu. Kadak, "Tütün bağımlılığı çoğu zaman bağımlılık olarak görülmüyor" diyerek çarpıcı bir istatistik paylaştı: YEDAM'a başvuranların sadece yüzde 7'si sigara kullanımını gerçek bir problem olarak görüyor. Bu durum, tütünün ne derece normalleştirildiğini gözler önüne seriyor.
Kadak, bağımlılığın bir irade sorunu değil, bir beyin hastalığı olduğunu hatırlatarak, Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinin (YEDAM) ücretsiz ve gizlilik esaslı destek sunduğunu vurguladı.
Raporun Dikkat Çeken Verileri
Yeşilay Bilim Kurulu ve YEDAM işbirliğiyle hazırlanan raporda, tütün bağımlılığına dair çarpıcı veriler yer alıyor:
YEDAM'a başvuranların sigaraya başlama yaş ortalaması 16,91. Başvuranların yüzde 62,9'u sigaraya 18 yaşından önce başlamış durumda. Erkeklerde bu oran yüzde 68,6'ya çıkıyor.
Sigara kullanan bireylerde ortalama kullanım süresi 23 yıl, günlük tüketim miktarı ise 22 adet olarak tespit edildi.
Danışanların yüzde 77'si daha önce bırakmayı denemiş olsa da, bu girişimlerin yüzde 77,5'i bir yıldan kısa sürmüş.
Rapora göre, psikososyal destek ve ilaç tedavisinin birlikte uygulanması bırakma başarısını önemli ölçüde artırıyor. YEDAM ile yapılan ilk takipte danışanların yüzde 64,5'i tütün kullanmamayı sürdürürken, 12 aylık takip sonunda bu oran yüzde 84,8'e yükseliyor.
Rapor, tütün bağımlılığıyla mücadelede dumansız hava sahasının genişletilmesi, tütün ürünlerinin görünür şekilde teşhirinin yasaklanması ve dijital mecralardaki reklamların sıkı denetlenmesi gibi önlemlerin hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.