
Ankara'da adalet terazisi bugün özellikle ağır bastı derdim ama - gerçekten de - tarihi bir gün yaşandı. 2025-2026 adli yılı, o bildiğimiz resmi törenlerden çok daha ötesiyle açıldı. Sanki her detayıyla 'yargı bağımsızdır' mesajı verilmek istenmiş gibi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı olayı bambaşka bir boyuta taşıdı. Protokoldeki her isim, adeta yargının Türkiye için ne denli hayati olduğunun bilinciyle hareket ediyordu. Kimi zaman ciddiyet, kimi zaman da umut okunuyordu yüzlerden.
Adli Yılın İlk Çanları Çalarken
Tören alanındaki heyecanı tarif etmek gerçekten zor. Yüksek Yargı organlarının temsilcileri, bürokrasinin üst düzey isimleri, siyasiler... Hepsi oradaydı. Sanki ülkenin geleceğiyle ilgili önemli bir sayfa açılıyordu.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı derken - insanın tüyleri diken diken oluyor - atmosfer iyice ağırlaştı. Sonra o meşhur konuşmalar başladı. Her biri ayrı ayrı vurgularla dolu, her biri ayrı bir mesaj niteliğindeydi.
Cumhurbaşkanı'ndan Anlamlı Vurgular
Erdoğan'ın konuşmasındaki şu cümleler hâlâ kulağımda çınlıyor: "Yargı bağımsızlığı demokrasimizin temel taşıdır" derken, salondaki herkesin nefesini tuttuğunu hissettim. Bu kadar net, bu kadar kararlı bir duruş gerçekten takdire şayan.
15 Temmuz'dan bahsetmemek olmazdı zaten. O karanlık geceden çıkarılacak derslerin altını çizerken, yargının önemi bir kez daha vurgulandı. "Darbe girişimine karşı dimdik ayakta duran yargı mensuplarımızla gurur duyuyoruz" sözleri alkışlarla kesildi.
Adalet Terazisi Dengede Kalacak mı?
Yargıtay Başkanı'nın konuşması da en az Cumhurbaşkanı'nınki kadar dikkat çekiciydi. Adaletin tesis edilmesi, hukukun üstünlüğü, yargıç güvencesi... Tüm bu kavramlar tek tek masaya yatırıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın temsilcisinin duası ise - samimiyetle söylüyorum - içleri ısıtan türdendi. Adaletin her daim hakim olması için yapılan bu içten dua, salondakileri derinden etkiledi.
Peki ya sonrası? Tören bitip de protokol üyeleri ayrılırken, herkeste aynı düşünce vardı: Bu adli yıl Türk yargı tarihine neler yazacak acaba? Soru işaretleriyle dolu olsak da, umutlarımız da bir o kadar büyük.
Ankara'da startı verilen bu yeni yargı maratonunda, adaletin terazisi hiç şaşmadan dengede kalır mı bilinmez ama - şahsen - yargı mensuplarının bu konudaki kararlılığına güvenim tam.