Savcıların 579 Sayfalık İddianamesine 6 Dakikada Jet Cevap: 'Gerçek Dışı' Bombası!
579 Sayfalık İddianame 6 Dakikada Çürütüldü

Ankara'da adeta hukuki bir deprem yaşanıyor. Öyle ki, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aylar süren çalışmalarla hazırladığı iddianame, Bakanlık tarafından neredeyse bir kahve molası süresinde çürütüldü. Tam 579 sayfa... Kâğıt yığını değil, adeta bir roman boyutunda. Ama cevap? Sadece 6 dakika.

Şaka değil, gerçek. Bakanlık yetkilileri, bu devasa dosyayı eline alır almaz, içindeki iddiaların neredeyse tamamının 'gerçek dışı' olduğunu tespit etmiş. İnanması güç ama evrakın üzerine düşen ilk not, zaten her şeyi anlatıyor: "Temelsiz".

Hukuk Tarihinde Belki de Bir İlk

Düşünsenize, aylarca uğraşıp koskoca bir iddianame hazırlıyorsunuz. Sayfalar dolusu belge, ifade, tanık... Sonra karşı taraf sadece altı dakika içinde "Yanlış, gerçek dışı, dayanaksız" diyor. Bu kadar hızlı bir çürütme, hukuk tarihinde sanırım eşine az rastlanır bir durum.

Ortada ciddi bir zaman kaybı olduğu aşikâr. Savcıların emeği boşa gitmiş, bürokrasi gereksiz yere yorulmuş. Peki neden? İşte asıl soru bu. Acaba aceleyle mi hazırlandı bu iddianame? Yoksa kasıtlı mı? Kimbilir...

Bakanlığın Keskin Kalemleri İş Başında

Adalet Bakanlığı'ndaki uzmanların bu kadar hızlı çalışabilmesi gerçekten takdire şayan. Dosyayı açar açmaz, içindeki çelişkileri, tutarsızlıkları ve dayanaksız iddiaları anında fark etmişler. Tıpkı deneyimli bir editörün, bir metni okur okumaz hataları görmesi gibi.

Şimdi herkes merak ediyor: Savcılık bu kadar temelsiz bir iddianameyi nasıl hazırlayabildi? Ciddi bir araştırma yapılmadan, sadece kulaktan dolma bilgilerle mi hareket edildi? Yoksa arka planda başka hesaplar mı var?

Bu arada, Ankara'daki hukuk çevreleri olayı konuşuyor. Kahvehanelerde, ofislerde, koridorlarda herkes aynı soruyu soruyor: "Nasıl olur da 579 sayfa, 6 dakikada çökertilir?"

Yargının İtibarı Ne Olacak?

Aslında en çok zararı yargının itibarı görüyor. Vatandaşın gözünde, bu tür olaylar maalesef yargıya olan güveni sarsıyor. Oysa adalet, her demokratik toplumun temel taşıdır. Böyle temelsiz iddialar, hele ki bu boyuttaysa, ciddi bir güven kaybına neden olabiliyor.

Belki de bu olay, yargı sistemimizdeki bazı aksaklıkların düzeltilmesi için bir fırsat olabilir. Nasıl mı? En azından iddianamelerin daha titiz hazırlanması, delillerin daha sağlam toplanması konusunda bir uyarı niteliği taşıyor.

Sonuçta, hukuk ciddiyet ister. Hele ki 579 sayfalık bir iddianame söz konusuysa... Altı dakikada çürütülebilecek bir belge değil, yıllarca hatırlanacak bir karar olmalı.