Adana'da hukuk dünyasını sarsan bir karar daha geldi. 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, kamuoyunda merakla takip edilen bir davada nihai kararını açıkladı. Olay, bir kamu kuruluşunda çalışan bir işçinin sosyal medyada yaptığı yorum nedeniyle işine son verilmesiyle başladı.
Mahkeme heyeti, uzun süren duruşmalar ve titiz incelemeler sonucunda oldukça dikkat çekici bir sonuca vardı. İşveren tarafından "kurum itibarını zedelediği" gerekçesiyle iş akdi feshedilen çalışanın haklı olduğuna hükmetti. Karar metninde, sosyal medya paylaşımlarının işten çıkarma için tek başına yeterli sebep teşkil etmediği vurgulandı.
Mahkemenin Gerekçesi Şaşırttı
Aslında bu karar, iş hukuku alanında adeta bir kilometre taşı niteliğinde. Mahkeme, ifade özgürlüğü ile işveren hakları arasındaki o ince çizgiyi yeniden tanımladı diyebiliriz. Yargıçlar, çalışanın özel sosyal medya hesabından yaptığı eleştirel yorumun "iş ilişkisini sürdürmeyi imkansız kılacak nitelikte olmadığı" sonucuna vardı.
Peki neydi bu kadar önemli olan? Mahkeme şunu dedi: "Çalışanların özel hayatlarındaki düşüncelerini ifade etmesi, otomatik olarak işten çıkarma sebebi olamaz." Bu cümle aslında her şeyi özetliyor. Tabii işveren tarafı pek memnun değil bu karardan, tahmin edersiniz.
Detaylar Konuşuluyor
- Dava, 2022/1354 esas numarasıyla görüldü
- Mahkeme, işverenin fesih kararının hukuka aykırı olduğuna karar verdi
- Çalışanın tazminat hakkı doğdu
- Sosyal medya kullanımı ve iş ilişkisi arasındaki sınırlar yeniden çizildi
Kararın en can alıcı noktası ise şu: Mahkeme, çalışanın yaptığı eleştirinin "kişisel görüş" niteliğinde olduğunu ve kurumu doğrudan hedef almadığını tespit etti. Yani, her eleştiri işten atılma sebebi sayılamaz - en azından Adana 10. Sulh Hukuk Mahkemesi böyle düşünüyor.
Bu karar, önümüzdeki dönemde benzer davalar için emsal teşkil edecek gibi görünüyor. Özellikle sosyal medyanın hayatımızdaki yeri düşünüldüğünde, çalışan ve işveren ilişkilerinde yeni bir sayfa açılıyor adeta.
Sonuç olarak, Adana'dan çıkan bu karar sadece yerel bir olayın ötesine geçti. Türkiye'deki tüm çalışanlar ve işverenler için önemli bir referans noktası oldu. Kim bilir, belki de sosyal medya kullanımı ve iş hayatı arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmemiz gerekecek.
