Aksoy Turizm Tasfiye Davasında Kritik Gelişme
Alanya'da faaliyet gösteren Aksoy Turizm Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan ticari şirket fesih davasında mahkeme önemli bir karar aldı. Davalı şirkete yapılan tebligatların sonuçsuz kalması üzerine dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verildi.
Davanın Arka Planı ve Talepler
Davacı Neriman Koçak tarafından açılan davada, Aksoy Turizm Ticaret Limited Şirketi'nin 1996 yılında iki ortaklı olarak kurulduğu belirtildi. Şirketin uzun süre önce faaliyetlerine son verdiği ve 31 Kasım 2004 tarihinde tasfiyeye girdiği ifade edildi.
Şirket ortaklık yapısına ilişkin olarak, Şevket Özcan'ın %5 hisseye sahip olduğu, Abdi Aksoy'un ise %95 hisse ile şirketin major ortağı konumunda bulunduğu açıklandı. Özcan'ın 2003 yılında vefat etmesi üzerine vergi borçlarının mirasçılara intikal ettiği kaydedildi.
Tasfiye Sürecindeki Aksaklıklar
Davacı vekili sunduğu dilekçede, tasfiye memuru olarak seçilen Abdi Aksoy'un tasfiye sürecini tamamlamadan yurt dışına çıktığını ve bu nedenle şirketin tasfiye işlemlerinin yarım kaldığını iddia etti. Bu durumun şirketin sona ermesini engellediği belirtildi.
Mirasçıların genel kurulun toplanmasını ve tasfiyenin tamamlanarak şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep etmelerine rağmen, mevcut koşullar nedeniyle bu talebin gerçekleştirilemediği ifade edildi.
Mahkeme Süreci ve İlanen Tebliğ
Alanya Ticaret Mahkemesi, dava dosyası 2024/1071 esas numarasıyla kayıt altına alındı. Mahkemece davalı şirketin kayıtlı adresine duruşma gününü bildiren davetiye çıkarıldı, ancak tebligat yapılamadı.
Adres araştırmasından da sonuç alınamaması üzerine mahkeme, dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verdi. HMK'nın 122, 127, 128, 131 ve 139. maddeleri uyarınca yapılan ihtar ve ilanen tebliğ kararı resmi olarak duyuruldu.
Ön İnceleme Duruşması ve Süreç
Mahkeme, 12 Ocak 2026 tarihinde saat 09:20'de ön inceleme duruşması yapılacağını açıkladı. Davalı şirketin dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde HMK 129. Madde uyarınca cevap dilekçesini ve delillerini mahkemeye ibraz etmesi gerekiyor.
Bu süre içinde cevap dilekçesi ibraz edilmemesi durumunda, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının inkar edilmiş sayılacağı belirtildi. Tarafların duruşmada bizzat hazır bulunmaları veya vekille temsil edilmeleri istendi.
Mahkeme, yoklukta yargılama yapılması durumunda gelmeyen tarafın yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği konusunda uyarıda bulundu. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları talep edildi.