Ankara'da yaşanan ve hukuk çevrelerinde heyecan yaratan bir gelişme daha yaşandı. Gözaltına alınan savunma avukatı Mücahit Birinci, adli kontrol şartıyla özgürlüğüne kavuştu. Bu karar, adliye koridorlarında bekleyenleri hem rahatlattı hem de şaşırttı.
Olay aslında dün sabah erken saatlerde başladı. Birinci, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın çıkardığı yakalama emriyle gözaltına alınmıştı. Savcılık, kendisi hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Ancak işler tahmin edilenden çok farklı gelişti.
Adliye Koridorlarında Gerilimli Bekleyiş
Sağanak yağış altında geçen saatler, avukatların ve ailenin tedirgin bekleyişiyle doluydu. Nöbetçi mahkeme önünde toplanan kalabalık, kararı merakla takip ediyordu. Kimileri için bu sadece bir adli süreçti belki, ama Mücahit Birinci'nin meslektaşları için çok daha fazlasıydı.
Mahkeme salonundan çıkan haberse herkesi rahatlattı: "Tutuklama yerine adli kontrol!" Hâkim, yürütülen soruşturma kapsamında tutuklamanın gereksiz olduğuna kanaat getirmişti. Birinci'ye seyahat yasağı ve haftada bir kez karakola imza verme şartı getirildi.
Hukuk Camiasından Tepkiler
Olayla ilgili konuşan bir avukat, "Bu karar hukukun üstünlüğü adına önemli bir gelişme" derken, başka bir meslektaşı ise "Savunmanın dokunulmazlığı konusunda endişelerimiz vardı, rahatladık" yorumunu yaptı. Ankara Barosu'nun konuya ilişkin resmi açıklamasının ise önümüzdeki saatlerde gelmesi bekleniyor.
Peki ya sonra? Mücahit Birinci şimdi evine döndü, ancak adli kontrol şartlarıyla. Savcılık soruşturması devam ediyor ve önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler olması bekleniyor. Hukuk dünyası, bu sembol ismin serbest bırakılmasını konuşacak gibi görünüyor.
Bu tür davalar aslında hepimiz için bir stres testi niteliğinde. Adalet mekanizmasının nasıl işlediğini, dengelerin nasıl korunduğunu gösteriyor. Bugün Ankara'da yaşananlar da aslında bu sistemin sağlamlığının bir göstergesi sayılabilir mi? Belki de evet.
