Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üye seçiminin iptali talebini reddetme kararının detaylı gerekçesini açıkladı.
Kararın Arka Planı
21 Mayıs tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda yapılan HSK'ye 5 üye seçiminin iptali için Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yapılan başvuru, Yüksek Mahkeme'nin 22 Temmuz'daki Genel Kurul gündeminde ele alınmıştı.
İlk inceleme aşamasında AYM, 4'e karşı 11 oyla "görevsizlik" nedeniyle iptal isteminin reddine karar vermişti. Bu önemli kararın resmi gerekçesi, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak kamuoyu ile paylaşıldı.
Anayasal Dayanak ve Gerekçeler
Mahkeme kararında, Anayasa'nın 148. maddesinin birinci fıkrasına atıfta bulunarak, AYM'nin kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve TBMM İçtüzüğünün Anayasa'ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetleme yetkisi olduğunu vurguladı.
Kararda ayrıca, Anayasa'nın 85. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin TBMM kararlarının denetime tabi olduğuna işaret edildi.
Görevsizlik Kararının Temeli
AYM gerekçesinde, Anayasa'da belirtilenler dışındaki parlamento kararlarının Anayasa'ya uygunluk denetimine tabi tutulamayacağını açıkladı. Dava konusu TBMM kararının, TBMM'ye Anayasa'nın 159. maddesi kapsamında verilmiş HSK üyelerinden bir kısmının seçimi görevinin yerine getirilmesine ilişkin olduğu belirtildi.
Mahkeme, söz konusu kararın içeriği itibarıyla Meclis'in çalışma usul ve esaslarına yönelik herhangi bir düzenleme içermediğini tespit etti. Bu nedenle, dava konusu kararla Meclis'in çalışma usul ve esaslarına yönelik İçtüzük değişikliği veya düzenlemesi niteliğinde bir kuralın veya uygulamanın öngörülmediği sonucuna varıldı.
Kararın sonuç bölümünde, "Açıklanan nedenlerle dava konusu TBMM kararına ilişkin iptal talebinin görevsizlik nedeniyle reddi gerekir" ifadesi yer aldı.
Bu kararla birlikte, Anayasa Mahkemesi kendi yetki alanının sınırlarını netleştirerek, hangi tür parlamento kararlarının denetimine tabi olduğunu ve hangilerinin olmadığını açıklığa kavuşturmuş oldu.