
Evet, tam da beklenildiği gibi değil aslında. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni adli yılın başlaması dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Öyle sıradan bir mesaj değildi bu - içi dolu, anlam yüklü cümlelerle bezeliydi.
Hukukun üstünlüğü meselesi... Bakan Tunç'un üzerine basa basa vurguladığı o kritik konu. Şöyle diyordu: "Hukukun üstünlüğünden asla ve asla taviz vermeyeceğiz." Bu cümle öyle havada kalmıyor, tam tersine yargı sisteminin omurgasını oluşturuyor adeta.
Yargı Bağımsızlığının Önemi
Bağımsız yargı olmadan olmazdı zaten. Bakan'ın da dediği gibi, yargı mensupları hiçbir etki altında kalmadan - ama hiçbirinden - görevlerini yerine getiriyorlar. Bu, Türkiye'nin demokrasi yolculuğunda en önemli mihenk taşlarından biri değil mi sizce de?
Geçen yıl neler oldu neler... Yargı çalışanları inanılmaz bir özveriyle çalıştılar. Sayılar ortada: 9 milyonu aşkın dosya, 21 milyon davaya bakıldı. Bu rakamların altından kalkmak kolay iş değil - hem de hiç değil.
Adalete Erişim ve Dijitalleşme
Dijitalleşme konusunda da ciddi mesafe kat edildi. UYAP üzerinden yürütülen işlemler, adalete erişimi inanılmaz kolaylaştırdı. Artık vatandaşlarımız evinden, iş yerinden - nereden isterse - adli işlemlerini takip edebiliyor. Bu da mı az şey?
Bakan Tunç'un mesajında dikkat çeken bir diğer nokta da yargı çalışanlarının gayretiydi. Onlar olmasa bu sistem yürümez ki... Gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle çalışıyorlar. Takdir etmemek elde değil doğrusu.
Yeni adli yılda beklentiler yüksek. Daha etkin, daha hızlı ve daha şeffaf bir yargı sistemi için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bakan'ın da dediği gibi, hukuk devleti ilkesinden şaşmadan yol alınacak.
Sonuç olarak... Adalet her şeyin temeli. Bakan Tunç'un mesajı da tam olarak bunu vurguluyor: Hukukun üstünlüğünden ödün yok, olmayacak. Yargı bağımsız çalışmaya devam edecek ve vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermek için ellerinden geleni yapacaklar.