
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bugün yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) müstemi yetki kararnamesine dair dikkat çeken ifadeler kullandı. "Bu düzenleme, yargı sistemimizin etkinliğini artıracak önemli bir adımdır" diyen Tunç, sürecin titizlikle yürütüldüğünü vurguladı.
Bakan Tunç'un altını çizdiği noktalardan biri de şu oldu: "Müstemi yetki, olağanüstü durumlarda başvurulan bir mekanizma. Ancak bu, keyfiliğe kapı aralamak anlamına gelmiyor." Kesinlikle öyle değil! Zira denetim mekanizmalarıyla sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.
Peki Nedir Bu Müstemi Yetki?
Kısaca açıklamak gerekirse, müstemi yetki, belirli durumlarda HSK'nın olağan süreçleri hızlandırabilmesini sağlıyor. Tabii bu yetkinin nasıl kullanılacağı da büyük önem taşıyor. Bakan Tunç, "Amacımız, adaletin tecelli sürecini hızlandırmak" diyerek konunun özünü ortaya koydu.
Şimdi bazılarınız "Bu yetki kötüye kullanılır mı?" diye düşünebilir. Haklısınız da... Ancak Bakan'ın dediği gibi, denetim mekanizmaları devrede. Üstelik her kararın gerekçesi de kamuoyuyla paylaşılıyor.
Yargı Reformunun Önemli Bir Parçası
Bu düzenleme aslında yargı reformu paketinin bir parçası. Bakan Tunç, "Adaletin gecikmesi adaletsizliktir" sözünü hatırlatarak, müstemi yetkinin özellikle yoğun iş yükü olan davalarda kullanılabileceğini belirtti. Yani amaç, dosyaların tozlu raflarda beklemesini önlemek.
Konuşmasının son bölümünde ise ilginç bir benzetme yaptı: "Yargı sistemi bir makine değil, canlı bir organizmadır. Zaman zaman bakıma ihtiyaç duyar." Gerçekten de öyle! Bu düzenleme de o "bakım" sürecinin bir parçası olarak görülebilir.
Son olarak şunu ekledi: "Vatandaşlarımızın adalete olan güvenini artırmak en büyük önceliğimiz." Bakalım bu düzenlemeler bu amaca hizmet edecek mi? Zaman gösterecek...