Eski Cumhuriyet Savcısı Mustafa Demirden'den, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca Yaman'a bomba gibi bir çağrı geldi. Demirden, Yaman'ın görevini bırakması gerektiğini söyledi - hem de hiç tereddüt etmeden.
Bu, sıradan bir eleştiri değil. Tam anlamıyla yargı dünyasında deprem etkisi yaratan bir çıkış. Demirden'in sözleri öyle keskin ki, adeta bıçak gibi kesiyor.
"Artık Dayanma Noktası Kalmadı"
Demirden, Yaman'ın görevde kalmasının artık mümkün olmadığını düşünüyor. "Yargıtay Başkanı'nın istifa etmekten başka çaresi yok" diyor ve ekliyor: "Bu kadar yüklü bir dönemde, bu kadar ağır eleştiriler altında... Dayanma noktası kalmadı artık."
Peki ne olmuştu da böyle sert bir çıkış gerekmişti? Aslında olan biten, yargı camiasında uzun süredir konuşulan ama yüksek sesle söylenmeyenlerin nihayet dışa vurumu gibi.
Yargıda Reform İhtiyacı
Demirden'in eleştirileri boşuna değil. Yargıtay'ın son dönemdeki bazı kararları ve yönetim anlayışı, hukuk çevrelerinde ciddi tartışmalara neden olmuştu. Sanki bir şeyler yolunda gitmiyordu - herkes bunu hissediyordu ama kimse söylemeye cesaret edemiyordu.
Eski savcı, tam da bu noktada devreye giriyor. "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi endişeler var" diyor ve devam ediyor: "Bu durum, sadece yargı camiasını değil, tüm toplumu ilgilendiriyor."
Demirden'den Çarpıcı Analiz
Mustafa Demirden, mesleki tecrübesini konuşturuyor. Yılların savcısı olarak, yargı sisteminin içinden biri olarak konuşuyor. Bu onun sözlerini daha da ağırlaştırıyor doğal olarak.
"Yargıtay'ın itibarı zedeleniyor" diye uyarıyor Demirden. "Bu kurum, Türk yargısının en üst mercilerinden biri. Onun saygınlığının korunması hepimizin görevi."
Aslında düşününce... Yargı gücünün temeli güven. İnsanların adalete olan inancı. Bu inancın sarsılması, tüm sistem için tehlikeli bir durum. Demirden de tam olarak buna dikkat çekiyor.
Sonuçları Ne Olur?
Peki bu çağrı ne getirir, ne götürür? Yargıtay Başkanı istifa eder mi? Yoksa bu eleştiriler havada mı kalır? Şu an için net bir şey söylemek zor. Ama bir gerçek var: Yargı camiasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Demirden'in bu çıkışı, adeta buzdağının görünen kısmı. Yargıda reform ihtiyacı artık daha yüksek sesle dile getiriliyor. Belki de bu, daha büyük değişimlerin habercisidir - kim bilir?
Bir şey kesin: Türk yargısı kritik bir dönemden geçiyor. Ve bu süreçte her söz, her eleştiri, her istifa çağrısı tarihe not düşülecek nitelikte.
