Bugün İstanbul'da gerçekleşen duruşma, medya dünyasının nefesini kesen bir kararla sonuçlandı. Fatih Altaylı'nın tutukluluk hali devam ediyor - bu, bekleyen herkesi şaşırtan bir gelişme oldu adeta.
Mahkeme salonundaki gerilim neredeyse dokunulabilir bir haldeydi. Savcılık, "delillerin karartılması riski" gerekçesiyle tutukluluğun sürmesini istemişti zaten. Ama kimse bu kadar hızlı bir karar bekliyor muydu gerçekten? Sanmıyorum.
Savunma Tarafının İtirazları
Altaylı'nın avukatları ise tam bir hukuk savaşı verdi diyebilirim. "Müvekkilimizin serbest bırakılması için tüm hukuki argümanları sunduk" diyorlardı, yüzlerindeki ifadeden hayal kırıklıklarını okumak mümkündü. Adalet ağır işliyor bazen, değil mi?
Mahkemenin Gerekçesi
Peki mahkeme ne dedi? Kararın gerekçesi henüz tam olarak açıklanmadı ama -şahsi fikrim- delil zincirinin korunması endişesi ağır bastı gibi görünüyor. Yargıçlar odasından çıkan haber, bekleyen kalabalıkta adeta bir şok etkisi yarattı.
Salonun koridorlarında fısıltılar dolaşıyor: "Peki şimdi ne olacak?" diye soruyor herkes. Bir sonraki duruşma tarihi belirlendi bile, ama o gün gelene kadar daha çok su akacak köprülerin altından.
Bu karar, basın camiasında da geniş yankı bulacak gibi duruyor. Gazetecilerin yargılanma süreçleri her zaman hassas bir konu olmuştur - bu seferki de istisna değil anlaşılan.
