Hatay'da Temyiz Kararı Şaşırttı: Tapu Kaydı İptal Edilen Taşınmaz Eski Sahibine İade Edildi!
Hatay'da tapu iptali davasında sürpriz karar!

Hatay'da adeta hukuki bir gerilim filmine dönen tapu iptali davasında sürpriz bir perde daha aralandı. Öyle ki, mahkeme koridorlarında konuşulan o karar nihayet kesinleşti ve taşınmaz eski sahibine iade edildi.

Hatay 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, daha önce hükmedilen tapu kaydı iptali kararını -temyiz üzerine Yargıtay'dan gelen 'bozma' kararı sonrası- adeta tersine çevirdi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin "hukuki teamüllere aykırı" bulduğu ilk kararın ardından dosya yeniden görüşüldü ve... işte o beklenmedik sonuç!

Mahkeme Süreci Nasıl İşledi?

Davanın detaylarına bakacak olursak, aslında olayın temelinde bir mülkiyet anlaşmazlığı yatıyor. Davacı, Hatay'ın D-100 karayolu üzerinde bulunan belirli bir taşınmazın tapu kaydının iptalini talep etmişti. İlk duruşmada mahkeme bu talebi kabul etmiş ve tapu kaydı silinmişti.

Fakat işte tam burada olaylar beklenmedik bir hal aldı. Davalı taraf temyize gitti ve Yargıtay devreye girdi. Üst mahkeme, yerel mahkemenin kararını ciddi şekilde eleştirerek hukuka aykırı buldu. "Yargılama sürecinde usul hükümlerine riayet edilmediği" gerekçesiyle kararı bozdu.

Yargıtay'ın Etkisi ve Sonuç

Yargıtay'ın bu müdahalesi üzerine Hatay 2. Sulh Hukuk Mahkemesi toplandı ve -neredeyse kendi kendini düzelten bir tavırla- önceki kararından döndü. Dosya yeniden ele alındı, deliller tekrar değerlendirildi ve nihayetinde tapu kaydının iptali talebi bu kez reddedildi.

Peki bu ne anlama geliyor? Şu an itibarıyla söz konusu taşınmaz eski sahibine iade edilmiş durumda. Yani mülkiyet hakkı, yıllar sonra -bir yargı sürecinin inişli çıkışlı yollarından geçerek- asıl sahibine döndü.

Hukuk camiasında bu kararın, benzer tapu iptali davalarında emsal teşkil edebileceği konuşuluyor. Zira Yargıtay'ın usul hükümlerine vurgu yapması, yerel mahkemeler için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Hatay'daki bu hukuki drama aslında şunu gösteriyor: Bazen yargı mekanizması kendi içinde bir denetim sistemi olarak işliyor ve yanlış giden bir şeyler varsa, nihayetinde düzeltiliyor. Tabii bu süreçte yaşanan belirsizlik ve stres, mülk sahipleri için oldukça yıpratıcı olabiliyor.