Mahkeme salonları artık daha saygılı bir ortama kavuşuyor. Yargıtay'ın son açıklaması, adliye koridorlarında yankılanacak türden. Duruşmalarda sövme ve küfür etme gibi davranışların önüne geçmek için yeni bir dönem başlıyor.
Hakimler şimdi daha güçlü bir pozisyonda. Karşısına çıkan her türlü saygısızca tavra karşı duruşmaları askıya alabilecekler. Bu yetki aslında yıllardır var olan bir hüküm - ama şimdi yeniden gündeme geldi ve uygulanması konusunda net bir mesaj verildi.
Saygısızlığa Tolerans Yok
Olay şu: Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bir duruşma sırasında sanığın sövmeye devam etmesi üzerine hakimin duruşmayı erteleme kararını onadı. Sanık duruşmada "Ben burada küfrederim, istediğimi söylerim" diyerek adeta meydan okumuş. Hakim de bunun üzerine "Peki, öyleyse bugünlük bu kadar" deyip duruşmayı sonlandırmış.
Bu karar aslında çok önemli bir prensibi hatırlatıyor: Mahkeme salonu ciddiyetini korumalı. Yoksa ne olurdu? Herkes birbirine sövmeye başlarsa, adalet dağıtmak imkansız hale gelirdi. Hakimlerin otoritesi sarsılırdı. Duruşmalar bir kavgaya dönüşürdü.
Eski Bir Kural, Yeni Bir Uygulama
İlginç olan şu: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206. maddesi zaten hakimlere bu yetkiyi veriyor. Ama pratikte pek sık kullanılmıyordu. Şimdi Yargıtay bu kararıyla adeta "Bu maddeyi unutmayın, kullanın" demiş oldu.
Düşünsenize - duruşma sırasında sanık veya tanık sürekli küfrediyor, bağırıyor, çağırıyor. Hakim ne yapmalı? Devam mı etmeli? Hayır, böyle bir ortamda sağlıklı bir yargılama yapılamaz. İşte tam da bu noktada hakim duruşmayı erteleyebiliyor.
Bu karar sadece sanıklar için değil, aslında duruşma salonundaki herkes için geçerli. Avukatlar, tanıklar, dinleyiciler - kim olursa olsun, mahkeme ciddiyetini bozan davranışlara artık daha katı bir şekilde müdahale edilecek.
Adaletin İşleyişi İçin Kritik
Yargıtay'ın bu tavrı aslında çok doğru. Çünkü mahkeme salonları sıradan yerler değil. Burası adaletin dağıtıldığı, ciddi kararların alındığı mekanlar. Saygı ve ciddiyet olmazsa, adalet de olmaz.
Belki bazıları "Ama ifade özgürlüğü" diye itiraz edebilir. Ancak unutmayalım ki ifade özgürlüğü sınırsız değil. Başkalarının haklarını ihlal ettiğinizde, kamusal düzeni bozduğunuzda sınırlandırılabilir. Mahkeme salonunda sövmek tam da böyle bir durum.
Bu kararın pratikte nasıl uygulanacağını merak ediyor insan. Hakimler bu yetkiyi ne sıklıkta kullanacak? Duruşmalar daha mı sık ertelenecek? Bunları zaman gösterecek. Ama şu kesin: Artık mahkeme salonlarında her söylenene tahammül edilmeyecek.
Sonuç olarak, Yargıtay'ın bu kararı aslında herkese bir uyarı: Mahkemeler ciddi yerlerdir, saygılı olun. Yoksa duruşmanız ertelenir ve adalete ulaşmanız gecikebilir. Hakimler artık daha net - sınırları belli.