Gözlerin İstanbul'da olduğu bir davanın içinden yine sürpriz bir hamle geldi. Daha dün tahliye edilmişti ama özgürlüğü tadamadan, bugün yeniden tutuklandı. Adem Soytekin ismi şimdi yine gündemin en tepesinde.
Olayın merkezinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik 2019 seçimleri sırasında sarf edilen iddia edilen sözler var. Bu sözler yüzünden açılan davada, eski AK Parti İlçe Başkanı Soytekin'in yolu tekrar cezaevine düştü. İşin ilginç yanı, mahkeme daha önce 'etkin pişmanlık' hükümlerini uygulayarak onu serbest bırakmıştı. Fakat yargı süreci bitmiş değildi, anlaşılan.
Mahkeme Salonundan Beklenmedik Karar
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dünkü tahliye kararının ardından bugün bambaşka bir yöne evrildi. Savcılığın itirazı üzerine toplanan mahkeme heyeti, yeni deliller ve şüpheler ışığında fikir değiştirdi. Kaçma riskinin arttığı gerekçesiyle Soytekin'in tutuklanmasına hükmetti.
Bu karar, adliye koridorlarında şaşkınlıkla karşılandı. Bir gün içinde iki zıt karar! Hukuk camiasının kafasını karıştıran bu durum, davayı takip edenler için de tam anlamıyla bir roller coaster etkisi yarattı.
Etkin Pişmanlık Süreci Nasıl İşledi?
Şimdi herkesin aklındaki soru şu: Daha önce 'etkin pişmanlık'tan yararlanıp tahliye olan biri nasıl oldu da yeniden tutuklandı? İşte bu noktada işin teknik detayları devreye giriyor. Etkin pişmanlık, sanığa ceza indirimi ve tahliye imkanı sağlayan bir hüküm. Ancak görünen o ki, bu durum mutlak bir özgürlük garantisi vermiyor.
Mahkeme, yeni değerlendirmeler sonucunda -belki de dosyaya yeni eklenen bilgiler nedeniyle- kaçma şüphesinin ortadan kalkmadığına kanaat getirdi. Zaten tahliye kararlarında en çok üzerinde durulan konulardan biri de bu: Sanığın yargılamadan kaçma ihtimali.
Siyasi Arenada Yankıları
Bu gelişme, siyasi çevrelerde hemen yankı buldu. İmamoğlu'nun avukatları kararı 'adil' bulduklarını ifade ederken, AK Parti kanadından henüz resmi bir açıklama gelmedi. Fakat sosyal medya zaten ikiye bölünmüş durumda.
Bazıları 'yargının işini yaptığını' söylerken, diğerleri 'siyasi bir operasyon' olduğunu iddia ediyor. Bu tartışmaların önümüzdeki günlerde daha da alevleneceği kesin gibi.
Ortada bir gerçek var ki, bu dava sadece hukuki değil, aynı zamanda yüksek siyasi gerilim taşıyan bir dosya. İstanbul'un CHP'li Belediye Başkanı ile eski bir AK Parti yöneticisi arasındaki bu hukuki mücadele, Türkiye siyasetinin genel fotoğrafını da yansıtıyor adeta.
Peki Ya Sonra?
Şimdi herkesin merak ettiği şey: Bundan sonra ne olacak? Soytekin'in avukatlarının temyiz yoluna gideceği konuşuluyor. Ayrıca ana davada verilecek nihai karar da henüz belli değil.
Bu tutuklama kararı, sadece bir kişinin özgürlüğü meselesi değil aslında. Türkiye'nin yargı sistemi, siyasi gerilimler ve medyanın gücü arasındaki ilişkiyi anlamak için adeta bir laboratuvar işlevi görüyor. Son perdenin nasıl kapanacağını ise zaman gösterecek.
Bir kesim için 'adalet yerini buldu', diğeri için 'haksızlık'... Gerçek şu ki, bu davanın tozları uzun süre daha dağılmayacak gibi görünüyor.