TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülen 11. Yargı Paketi'nin en çok tartışılan maddesi olan infaz düzenlemesi, kapsamına ilişkin yoğun tartışmalara sahne oluyor. Pandemi döneminde ortaya çıkan infaz eşitsizliğini gidermeyi amaçlayan düzenleme, hangi suçların kapsama alınacağı konusunda siyasi partiler ve toplum kesimleri arasında fikir ayrılıkları yaşanıyor.
Eşitsizliği Giderme Amacı ve Teknik Detaylar
Paketin 27. maddesi, pandemi sürecinde yürürlüğe giren ve yalnızca cezaevinde bulunan hükümlüleri kapsayan önceki düzenlemenin yol açtığı sorunu çözmeyi hedefliyor. O dönemde, aynı suçu işlemelerine rağmen cezaevinde olmayan binlerce kişi, erken tahliye veya açık cezaevi imkanlarından yararlanamamıştı. Yeni teklif, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlar için, cezaevinde bulunma şartını kaldırarak, suçun türüne değil tarihine göre 3 yıl erken denetimli serbestlik hakkı tanıyor. Bu düzenlemeden ilk aşamada yaklaşık 55 bin, süreç içinde ise 100 bin civarında mahkumun faydalanabileceği öngörülüyor.
Kapsam Tartışmalarının İki Ana Ekseni
Teklifin Meclis'e sunulduğu ilk günden itibaren başlayan tartışmalar, iki ana başlıkta yoğunlaşıyor. İlk ve en güçlü itiraz, cinsel suçlar, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı gibi toplumda derin hassasiyet bulunan suçların düzenleme kapsamında yer almasına yönelik. Milletvekilleri, bu suçlardan hüküm giyenlerin erken tahliye edilmesinin toplumsal adalet duygusunu zedeleyeceğini savunarak, kapsamın daraltılmasını talep ediyor.
Ancak burada teknik bir sorun bulunuyor. Pandemi dönemindeki ilk infaz düzenlemesi, sadece terör ve örgütlü suçları hariç tutmuş, cinsel suçları kapsamıştı. Uzmanlar, şimdi bu suçlar kapsam dışı bırakılırsa, bu kez geriye dönük yeni bir infaz eşitsizliği yaratılabileceği uyarısında bulunuyor.
Tartışmaya farklı bir boyut getiren ise DEM Parti oldu. Parti temsilcileri, komisyonda yaptıkları konuşmalarda, eşitlik ilkesi ve barış süreci tartışmaları gereği, terör suçlarından hüküm giyenlerin de düzenlemeden yararlanması gerektiğini savundu. Cezaevlerinde halen yaklaşık 18 bin terör hükümlüsü veya tutuklusu bulunuyor.
Karar Genel Kurul'a Kalabilir
Edinilen bilgilere göre, hem AK Parti grup yönetimi hem de Adalet Bakanlığı, komisyondaki tartışmaları ve kamuoyundaki tepkileri yakından izliyor. Şu ana kadar kapsamın daraltılması veya genişletilmesine dair net bir tutum açıklanmış değil. Kulislerde ağırlık kazanan senaryo ise, komisyonda keskin bir değişiklik yapılmayabileceği yönünde.
Tartışmanın, bütçe görüşmelerinin ardından başlayacak olan Genel Kurul müzakerelerine bırakılması bekleniyor. Genel Kurul'da hem kapsamı daraltacak hem de genişletecek önergelerin gelme ihtimali bulunuyor. Bu nedenle, hem cinsel suçlar ve kadına şiddet konusu, hem de terör suçlarına ilişkin talepler, yasalaşma sürecinin son aşamasına kadar gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor. Paketin nihai şeklini, komisyon ve Genel Kurul'daki müzakereler belirleyecek.