Adalet tekeri dönmeye devam ediyor ve bu sefer Rezan Epozdemir için kritik bir viraj daha alındı. Neredeyse herkesin merakla beklediği o karar nihayet verildi - iddianame kabul edildi!
Artık geri sayım başladı. 19 Aralık tarihi, adeta takvimlerde kırmızıyla işaretlenmiş gibi duruyor. O gün, Epozdemir hakim karşısına çıkacak ve yargı sürecinin belki de en önemli aşamalarından birine tanıklık edeceğiz.
Hukuki Süreç Hız Kazandı
İddianamenin kabulü, bu tür davalarda genellikle en heyecanlı anlardan biri olur. Sanki bir maçın ikinci yarısının başlaması gibi - artık her şey daha resmi, daha ciddi. Savcılığın hazırladığı iddianame, mahkeme tarafından incelendi ve "evet, bu dosya yargılamaya uygun" denildi.
Peki şimdi ne olacak? Aslında cevap basit: Her şey 19 Aralık'ı bekliyor. O gün mahkeme salonunda neler yaşanacak, kimler ne diyecek, savunma nasıl bir strateji izleyecek - tüm bu soruların cevapları henüz belirsizliğini koruyor.
Bekleyiş Süreci
İki aydan biraz fazla bir süre var önümüzde. Bu arada taraflar kendi hazırlıklarını tamamlayacak, belgeler gözden geçirilecek, stratejiler belirlenecek. Hukuk dünyasında böyle anlara "sessiz fırtına" derler - dışarıdan sakin görünür ama içeride hummalı bir çalışma vardır.
Şu anda herkes adeta nefesini tutmuş durumda. Medya, avukatlar, yakınlar ve tabii ki toplum... Herkesin gözü 19 Aralık'ta. Çünkü o gün, bu davanın seyrini değiştirebilecek önemli gelişmeler yaşanabilir.
Sonuçta yargı süreci bir maraton, sprint değil. Ve bu maratonda önümüzde önemli bir kilometre taşı daha var. Gerçeklerin ortaya çıkması, adaletin tecelli etmesi için herkes sabırsızlanıyor - ama hukuk kendi ritminde işliyor.