İstanbul'da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde sergilenen ve büyük tartışma yaratan bir heykel nedeniyle açılan davada yargılama süreci sona erdi. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkları 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama' suçundan mahkum etti.
Soruşturma ve Tutuklama Süreci
Olay, sergilenen heykelin sosyal medyada paylaşılmasının ardından başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinasyonunda Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi kapsamında soruşturma başlattı. Yapılan çalışmalar sonucunda, heykeli yaptığı ve sergilenmesinde görev aldığı belirlenen Murat Katfar (45) ile A.E.I. (34) isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı.
İfadelerinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan sanıklar, aynı suçlamayla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mahkemeden Çıkan Karar
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında hüküm açıklandı. Hakim Engin Bedir yönetimindeki mahkeme, her iki sanığı da suçun üst sınırından 3'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Kararda, sanıkların yargılama süresince geçirdikleri tutukluluk hali de göz önünde bulundurularak tahliyelerine hükmedildi.
Davanın Hukuki Boyutu ve Sonuçları
Dava, sanat eseri ile ifade özgürlüğünün sınırları ve toplumsal hassasiyetler konusunda önemli bir yargı kararını ortaya koydu. Mahkeme, heykelin 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçunu oluşturduğu kanaatine vararak cezada üst sınırı uyguladı. 30 Aralık 2025 tarihinde açıklanan karar, bu türden içeriklerin hukuki sorumluluğuna dair bir emsal teşkil etti.
Sanıkların avukatlarının olası bir temyiz başvurusu yapıp yapmayacağı ise henüz bilinmiyor. Karar, sanat camiasında ve hukuk çevrelerinde geniş yankı bulmaya devam ediyor.
