
Ankara'da geçtiğimiz akşam, gözlerden uzak ama bir o kadar da etkileyici bir düğün gerçekleşti. Enerji Regülasyon Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz'ın oğlu Ahmet Yılmaz, Danıştay savcılarından birinin kızıyla hayatını birleştirdi. Ve inanın, bu sıradan bir düğün değildi.
Şöyle bir düşünsenize: Salonun bir köşesinde yargının en üst kademelerinden isimler, diğer yanda enerji sektörünün kilit oyuncuları... Adeta Türkiye'nin karar mekanizmalarının buluştuğu bir sosyal organizasyon gibiydi. Kimler yoktu ki?
İsimler, İsimler, İsimler...
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya... Hepsi oradaydı. Enerji Bakan Yardımcısı Ali Rıza Dana da katılanlar arasındaydı. Hani derler ya "kimin kiminle olduğu belli değil" diye, işte öyle bir tablo.
Biraz daha detay vereyim mi? BOTAŞ Genel Müdürü Levent Gökhan, TEİAŞ Genel Müdürü Ahmet Yücel, EÜAŞ Genel Müdürü Fatih Kaya... Enerji dünyasının ağır topları yan yana, gülüyor, sohbet ediyorlardı. Sanki resmi bir toplantı değil de samimi bir aile buluşması gibiydi her şey.
Peki Ya Gelin ve Damat?
Ah evet, asıl kahramanları unutmayalım! Danıştay savcısının kızı ve EPDK Başkanı'nın oğlu... İkisi de hukuk mezunu. Biri avukat, diğeri de öyle. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuşlar. Yani hukuk, bu düğünün gizli kahramanıydı adeta.
Gelinin babası Danıştay'da savcı olarak görev yapıyor. Damadın babası ise Türkiye'nin enerji politikalarında söz sahibi isimlerden. İlginç bir kesişme değil mi sizce de?
Geceye Dair Renkli Detaylar
Düğün, Ankara'nın gözde mekanlarından birinde yapıldı. Davetliler black-tie kıyafetlerle gelmişti. Ortam son derece şık ve zarifti. Ama samimiyet hiç eksik değildi.
Konuklar arasında enerji sektöründen pek çok üst düzey isim vardı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu üyeleri, elektrik, doğalgaz ve petrol sektörünün önde gelen temsilcileri... Yargı mensuplarıyla kol kola girmiş, sohbet ediyorlardı. Belki de normal şartlarda bir araya gelmeleri zor olan isimler, bu özel günde bir aradaydı.
Şunu itiraf etmeliyim: İnsan ister istemez merak ediyor. Acaba bu buluşmada neler konuşuldu? Sadece düğün ve mutluluk üzerine mi, yoksa biraz da iş dünyası? Kim bilir...
Gece boyunca danslar edildi, müzikler çalındı. Gelin ve damat ilk danslarını yaparken herkes onları izliyordu. O an, unutulmazdı doğrusu.
Bu düğün, sadece iki gencin birleşmesi değildi aslında. Aynı zamanda Türkiye'nin iki önemli gücünün -yargı ve enerji- sosyal anlamda kesiştiği nadir anlardan biriydi. Belki de bundan sonra benzer kesişmeler daha sık yaşanır, kim bilir?
Sonuç olarak, Ankara'da her şeyin çok hızlı değiştiği bu dönemde, böyle özel anlar insana umut veriyor. Farklı dünyaların bir araya gelebileceğini, ortak mutluluklar paylaşabileceğini gösteriyor. Ve evet, bazen en ciddi insanların bile dans edip eğlenebileceğini hatırlatıyor!