Dijital dünyada söylenen her sözün bir karşılığı var artık. Kimileri bunu ifade özgürlüğü zannetse de, Yargıtay'ın son kararı tam tersini söylüyor adeta.
Olay aslında yıllar öncesine dayanıyor. 2016'da -o malum darbe girişiminin hemen ardından- bir kişi sosyal medyada "Darbe iyidir, iyi" içerikli bir paylaşım yapıvermiş. Önemsiz gibi görünen bu birkaç kelime, aslında hiç de hafife alınacak cinsten değilmiş meğerse.
Mahkeme Süreci: Zincirleme Yargılamalar
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, bu paylaşımı yapan kişiye tam 1 yıl 3 ay hapis cezası vermişti. Gerekçe? Terör örgütünün propagandasını yapmak. Savunma ise klasik: "Ifade özgürlüğü içindeydi, şaka amaçlıydı".
Fakat mahkeme bu savunmalara yüz vermedi. Verilen kararı uygun gördü. Davalı taraf ise pes etmedi; temyize gitti. İşte asıl bomba da burada patladı.
Yargıtay'dan Kritik Onay
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, önceki gün dosyayı ele aldı. Dosyayı incelerken sanırım hakimlerin kaşları çatıldı. Çünkü verilen kararı oybirliğiyle onadılar. Terör örgütü propagandası suçunun unsurlarının oluştuğuna kanaat getirdiler.
Peki neden bu kadar ciddiye alındı bu paylaşım? Yargıtay gerekçesinde açıklıyor: "Darbe girişimi, demokratik anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem. Böyle bir eylemin övülmesi, toplumda şiddet ve korku atmosferi yaratabilir."
Sonuç: Sözlerin Ağırlığı
Ortada ciddi bir emsal karar var artık. Sosyal medyada yapılan her paylaşımın hukuki sonuçları olabileceği bir kez daha teyit edildi. Özellikle terör ve darbe gibi hassas konularda şaka bile olsa dikkatli olmak gerekiyor.
Yargıtay'ın bu kararı aslında herkese sesleniyor: Dijital ayak izleriniz sizinle birlikte yargılanır. Düşünmeden tweet atmak, ömür boyu pişmanlık getirebilir.
