Ankara'da siyasetin nabzı bugün yine hızlı atıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında kelimenin tam anlamıyla yüklüyor. Mikrofonlar önüne geçerken yüzündeki ifadeden ciddi bir şeyler söyleyeceği belliydi zaten.
Ne mi oldu? Özel, daha önce kendisine yönelik "yargıya parmak sallamakla" suçlayan Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Akın Gürlek'e çok sert bir yanıt verdi. Öyle üstü kapalı falan değil, dosdoğru ve net. "Ben senin alnını karışlayacağım" diye çıkıştı adeta.
O Sözler ve Arkasındaki Öfke
Şimdi gelin olayın nasıl başladığına bir bakalım. Özgür Özel, dün yaptığı bir konuşmada yargı sistemine eleştiriler getirmişti. Bunun üzerine Akın Gürlek, "Siyasetçiler yargıya parmak sallamaktan vazgeçmeli" mealinde açıklamalar yapınca kıyamet koptu.
Özel bugünkü konuşmasında, "Ben kimsenin yargı yetkisine karışmam" diyerek işe başladı. Ama sonra ses tonu değişti. "Ancak hukuk devleti ilkesini ihlal eden, adaleti siyasete alet edenlere de asla sessiz kalmam" diye ekledi. İşte tam bu noktada, Gürlek'e doğrudan seslendi.
"Ben Senin Alnını Karışlayacağım"
Özel'in sözleri şöyle devam etti: "Sayın Gürlek, ben senin yargı yetkine karışmıyorum. Ama sen gelip benim demokratik hakkımı, milletvekili sorumsuzluğumu hiçe sayamazsın. Ben senin alnını karışlayacağım!"
TBMM'deki basın mensupları bu çıkış karşısında adeta nefeslerini tuttu. Özel'in sesindeki o kararlı ton, sözlerinin boş bir tehdit olmadığını herkese gösteriyordu. Meclis koridorlarında yankılanan bu sözler, sosyal medyada da hızla yayılmaya başladı bile.
Peki Ya Sonrası?
Bu sert çıkışın siyasette yaratacağı dalgalanmalar merak konusu. Muhalefet liderinden böyle net bir uyarı gelmesi, önümüzdeki günlerde yargı-siyaset ilişkileri açısından önemli gelişmelere işaret ediyor.
Ankara'da hava bugün oldukça gergin. Siyasetçiler, gazeteciler, herkes bu açıklamaların ardından ne olacağını konuşuyor. Akın Gürlek'ten henüz bir yanıt gelmedi ama bu kadar sert bir çıkışın karşılıksız kalacağını düşünmek de pek mümkün değil.
Önümüzdeki saatler ve günler, bu gerilimin nasıl sonuçlanacağını gösterecek. Siyaset arenasında yeni bir gerilim mi doğuyor, yoksa bu sadece sözlü bir tartışma mı olarak kalacak? Hep birlikte göreceğiz.
