İzmir'in Torbalı ilçesinde geçen yıl meydana gelen ve 5 kişinin ölümüne, 63 kişinin yaralanmasına yol açan lokanta patlaması davasında mahkeme kararını açıkladı. Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi, patlamadan bir gün önce tüpü değiştiren Mustafa Koç'a 10 yıl 10 ay, iş yeri sahibi Gülten Kul'a ise 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
Patlamanın Detayları ve Soruşturma Süreci
Olay, 30 Haziran 2024 tarihinde Torbalı ilçesi Ayrancılar Mahallesi Barış Manço Caddesi'ndeki bir lokantada meydana geldi. Patlamada 5 kişi hayatını kaybederken, 63 kişi de yaralandı. Soruşturma kapsamında iş yeri sahibi Gülten Kul ile patlamadan bir gün önce tüpü değiştirdiği belirlenen Mustafa Koç tutuklandı.
Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada hazırlanan bilirkişi raporunda, LPG'de sızıntı meydana geldiği, biriken gazın patladığı, patlama sonucu oluşan alev topunun diğer bölümlere yayıldığı ve ani basınç etkisiyle yıkıma sebep olduğu tespit edildi.
Mahkeme Süreci ve Sanıkların İfadeleri
Dava sürecinde sanıklar hakkında 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Yargılama esnasında tutuklu yargılanan iş yeri sahibi Gülten Kul tahliye edildi.
Mahkeme salonunda sanıkların savunmaları dikkat çekti. İş yeri sahibi Gülten Kul, "Yaşanan olay beni üzüyor. Keşke kontrollerini yapsaydı. Bizim havalandırmamız vardı, belediyeye de başvurumuz vardı. Patlamada ben de ölebilirdim" ifadelerini kullandı.
Mustafa Koç ise yaptığı savunmada, "Günde 2-3 defa tüp taktığım için hangi tüpün gaz kaçırıp kaçırmayacağını anlarım. Bağlantımda sorun olsaydı aynı gün akşam saatlerinde patlama olurdu. Contaları her zaman sıfır olarak takıyoruz" dedi.
Mahkeme Kararı ve Mağdur Ailelerin Tepkisi
Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan Mustafa Koç'a 10 yıl 10 ay, Gülten Kul'a ise 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. LPG dağıtıcı şirketin Ege bölge sorumlusu Osman İnce'ye verilen 2 yıl 6 ay hapis cezası ise 364 bin lira para cezasına çevrildi.
Patlamada iki kızını kaybeden İbrahim Savucu, karar sonrası yaptığı açıklamada, "Mahkemeleri takip ettik, herkes birbirini suçluyor. Bu konunun takipçisi olacağız, arkasını bırakmayacağız. Ciğerimiz yanıyor. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz" şeklinde konuştu.
Mağdur ailelerin avukatı Mustafa Sağ ise iş yerinde gaz sensörü bulunmadığını, havalandırmanın tahta ile kapatıldığını ve yasak olmasına rağmen sanayi tüpü takıldığını belirterek, "Böyle gerçekleşen bir olaya basit taksir diyebilmenin suçların önünü açma sonucunu doğuracaktır" ifadelerini kullandı.