Tam da herkesin unutmaya başladığı bir dava... Ama hukuk unutmuyor, adalet tecelli ediyor. Ahmet Türk ismi -o artık siyaset sahnesinin adeta bir klasiği olan isim- bu kez farklı bir başarı hikayesiyle gündemde.
Hatırlayalım mı? Mardin'deki o karmaşık dönemleri... Kayyum meselesi Türkiye'nin yakından tanıdığı bir konu aslında. İşte tam da böyle bir davanın ortasında kalmıştı Ahmet Türk. Ama bugün, adeta bir film finali gibi, mahkemeden çıkan karar herkesi şaşırttı.
Hukuk Zaferinin Perde Arkası
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi -evet, yanlış duymadınız- Diyarbakır'da görülen dava... Ahmet Türk'ün avukatları neredeyse nefeslerini tutmuş bekliyorlardı. Mahkeme salonundaki o gerilimi düşünsenize! Sonra o an geldi: Beraat.
Peki neydi bu davanın esası? Kayyum atanmasına gerekçe olarak gösterilen iddialar... Aslında tam da bu noktada hukuk devreye girdi ve "yok" dedi. Yani, kayyum atanmasını gerektirecek bir suç unsuru bulunamadı. Mahkeme heyeti bu konuda oldukça net bir karara imza attı.
"Tarihi Bir Karar mı?"
Bazı hukukçulara göre bu karar, yerel yönetimler hukuku açısından oldukça önemli bir emsal teşkil ediyor. Öyle ya, kayyum meselesi son yıllarda Türkiye'nin en hassas konularından biri haline geldi. Ahmet Türk'ün avukatları kararı "hukukun üstünlüğünün bir göstergesi" olarak yorumlarken, taraftarları da sosyal medyada bu haberi hızla yaymaya başladılar.
Şimdi düşünüyorum da... Siyaset arenasının bu deneyimli ismi için aslında bu karar sürpriz sayılmazdı. Çünkü Türk, davasına olan inancını her fırsatta dile getiriyordu. "Hukuk eninde sonunda yerini bulur" diyordu -ve haklı çıktı.
Kararın siyasi etkileri ne olacak? Kim bilir... Belki de yerel yönetimlerdeki denetim mekanizmaları yeniden tartışmaya açılacak. Ya da belki de bu karar, benzer davalar için bir ışık olacak.
Sonuçta, hukuk yolunda verilen bu mücadele -her ne kadar uzun sürmüş olsa da- nihayet meyvesini verdi. Ahmet Türk için yeni bir sayfa, Türkiye siyaseti için ise üzerinde düşünülmesi gereken bir karar...
