Bursa'da son günlerde yaşanan ve vatandaşın canını oldukça sıkan su kesintileri, siyasette sert tartışmaları da beraberinde getirdi. AK Parti'nin önemli isimlerinden Çiğdem Karaaslan, konuya dair sözünü esirgemedi - hem de nasıl!
"Bu işin içinden çıkılamaz bir hal alması, tamamen yönetim zaafiyetinden kaynaklanıyor" diyor Karaaslan ve ekliyor: "Beceriksizlik, ilgisizlik ve plansızlık üçlüsü, Bursa'yı susuz bırakmak için adeta el ele vermiş durumda."
Kriz Kapıda mı?
Olayın asıl vahim yanı ne biliyor musunuz? Su sıkıntısının anlık bir sorun olmaktan çıkıp kronik bir krize dönüşme ihtimali. Karaaslan'ın da altını çizdiği gibi, "Önlem alınmazsa önümüzdeki günlerde durum daha da kötüleşebilir." İşte bu noktada, belediyenin acilen harekete geçmesi gerekiyor.
Peki ya çözüm? Aslında basit: Düzenli bakım ve etkin planlama. Fakat görünen o ki, bu basit formül bile uygulanamıyor.
Vatandaş Ne Diyor?
Sokakta konuştuğumuz Bursalıların yüz ifadeleri her şeyi anlatıyor zaten. Kimi "Musluktan su yerine hayal kırıklığı akıyor" diye espri yapıyor, kimi ise "Bu modern çağda su bulamamanın utancını yaşıyoruz" diye hayıflanıyor.
Öyle ya, su hayatın temel ihtiyacı. Olmayınca da hayat adeta durma noktasına geliyor.
Siyasi Tepkiler Büyüyor
Karaaslan'ın bu çıkışı, muhalefet partilerinden de hızlı yanıtlar aldı. Kimi "Sorunu çözmek yerine suçu başkasına atmak kolaycılığı" eleştirisi getirirken, kimi "Merkezi hükümetin de bu konuda sorumluluğu var" diyerek karşı atağa geçti.
Ancak şu bir gerçek ki, Bursa halkı için önemli olan siyasi çekişmeler değil, musluklardan yeniden su akması. Belki de herkesin kendi payına düşeni yapma zamanı gelmiştir - kim bilir?
Sonuç olarak, Bursa'da yaşanan bu su krizi, sadece teknik bir arızadan çok daha fazlasını temsil ediyor. Şehrin geleceği için ciddi bir uyarı niteliğinde. Umarım yetkililer bu sesi duyar ve gerekeni yapar.
