AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, CHP'li belediyelere yönelik olarak oldukça sert ifadeler kullandı. Adeta bir fırtına gibi esen bu eleştiriler, siyaset arenasında yankı uyandırmaya devam ediyor.
Bursalı, şöyle diyor: "CHP'li belediyeler, vatandaşın sırtından geçinmeyi bir yaşam tarzı haline getirmiş durumdalar. Hizmet üretmek yerine, sürekli olarak şikayet etmeyi ve mazeret üretmeyi tercih ediyorlar."
Peki ya sonra? İşte asıl mesele burada başlıyor. Milletvekili, bu belediyelerin kaynakları verimli kullanmak yerine, nasıl israf ettiğini anlatırken ses tonundaki öfke gerçekten de hissediliyordu.
Hizmet Yerine Mazeret
Bursalı'nın üzerinde özellikle durduğu nokta, CHP'li belediyelerin hizmet üretmekteki yetersizliği oldu. "İnsanların vergileriyle alınan paralar," diye vurguluyor, "adeta bir büyükşehir efsanesine dönüşmüş durumda. Ne yazık ki, bu paraların nereye gittiğini kimse tam olarak bilmiyor."
Belediyelerin yaptığı işlerin çoğunun, gerçekten de sadece kağıt üzerinde kaldığını söylüyor. Yani, işin özü şu: vaatler çok, ancak icraat neredeyse yok denecek kadar az.
Vatandaş Ne Diyor?
Sokaktaki vatandaş ise bu durumdan oldukça rahatsız. Bir yanda yüksek vergiler, diğer yanda eksik kalan hizmetler... İnsanların sabrının tükenmek üzere olduğunu söylemek mümkün. Bursalı da tam olarak bu noktaya parmak basıyor: "Vatandaş artık bu durumdan bıkmış durumda. Hak ettiği hizmetleri alamıyor."
CHP'li belediyelerin bu eleştirilere nasıl yanıt vereceği ise merak konusu. Acaba kendi içlerinde bir özeleştiri yapabilecekler mi? Yoksa her zamanki gibi savunmaya mı geçecekler? Zaman gösterecek.
Sonuç olarak, Bursalı'nın bu çıkışı, yerel yönetimlerdeki sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Vatandaşın talepleri ise oldukça net: daha fazla hizmet, daha az mazeret.
